13 Kasım 2010 Cumartesi

Röportaj: Efes Pilsen Blues Festival 21 Sanatçıları


Mitch Woods, Kenny Neal ve Samuel James



Bu sene 21.'si düzenlenen Efes Pilsen Blues Festivali'nin İstanbul'da gerçekleşecek olan kapanış konseri öncesinde gerçekleştirdiğimiz röportajımızda 20 şehirde gerçekleşen festivalin bütün ayrıntılarını, yol hikayelerini, seyirciden aldıkları tepkileri ve daha merak ettiğimiz pekçok şeyi sorduk. Karşılaştığımız naif ve sıcak tavırlar neticesinde heyecanımızı kolayca yatıştırdık ve ortaya çok keyif alarak gerçekleştirdiğimiz bir söyleşi çıktı.
Keyifli okumalar!

Avaz Avaz: Blues ile ilgilenmeye ilk nasıl başladınız? Blues’un sizin için çekici olan yanı neydi?

Mitch Woods: 11 yaşındaydım ilk ilgilenmeye başladığımda. Annem tekti, babam yoktu ve bilirsiniz ki tek başına çocuk yetiştirmek zordur. Annem kişisel gelişimime çok önem veriyordu. Bir gün bir yakınımızın evine gitmiştik. Piyano vardı evde ve birileri piyanoyu çalıyordu. Anneme piyano çalmaktan hoşlandığımı söyledim. Bir süre sonra annem evlendi ve üvey babamın piyanosu vardı. Böylelikle blues ile olan ilişkim başlamış oldu.

Kenny Neal: Blues’a ne zaman başladığımı hatırlamıyorum çünkü ben Blues evine doğmuştum. Babam, Rachel ve diğer müzisyenler her zaman bir şeyler çalarlardı. O yüzden hatırlamıyorum, her zaman her şey etrafımdaydı.

Avaz Avaz: Blues senin doğanın parçasıydı sanırım.

Kenny Neal: O benim kanımdı.

Samuel James: Müziğe 8 yaşındayken başladım, babam da müzisyendi. Her gün bir şeyler çalıyordum. Diğer çocukların oyun oynaması gibi ben de gitarla ilgileniyordum.



Avaz Avaz: Efes Pilsen Blues Festivali’nde yer alma kararını nasıl aldınız, nasıl gerçekleşti? O süreçten bahseder misiniz?

Mitch Woods: Pozitif’ten Ahmet ile mailleştik.Mart ayında Avrupa turundaydım ve tatil için İstanbul’a gelme kararı aldım. Geldiğimde aradım, festivalden bahsettiler ve anlaştık. Daha önceden beraber çaldığım Amerikalı müzisyen arkadaşlarım da turun çok güzel olduğundan bahsetmişti, ben de katılmaya karar verdim.

Kenny Neal: Bu festivalde 19 sene önce çalmıştım. Festivalin 2. yılıydı, yani bu şeyi yaratanlardanım. 27 şehirden fazlasında bulundum ve blues’u seven o gençleri gördüm. Bu benim için çok heyecan verici, canlandırıcı bir şeydi.

Avaz Avaz: İlk geldiğin zamana kıyasla neler farklıydı bu sefer?

Kenny Neal: Her şey farklıydı. İnsanlar, şehirler her şey değişmiş. Buraya gelirken aklımdakiler çok uzakta kalmıştı ve geldiğimde “Vay canına!” dedim; “Burası Türkiye mi?”

Samuel James: Sordular, evet dedim. Aslında bu kadar basitti. Daha önceden Türkiye’ye gelmemiştim ve iyi bir fikir olduğunu düşündüm. Türkiye’nin ne kadarını gezeceğimizi anlattılar, ben de kabul ettim.



Avaz Avaz: Bu organizasyonu daha önceden duymuş muydunuz?

Samuel James: Hayır duymamıştım, o açıdan iyi bir sürpriz olduğunu söyleyebilirim.

Avaz Avaz: İstanbul konseri öncesi 20 şehir gezdiniz. Bugüne gelinceye dek turne nasıl ilerledi sizin için, ne gibi deneyimleriniz oldu?

Mitch Woods: Organizasyon harika, inanılmaz. Evet, otobüsle şimdiye kadar 20 şehir gezdik. Şehirler çok güzel, yemekler çok güzel. Durmaksızın Türk yemeklerinden yiyoruz ve mutluyuz.

Kenny Neal: Harika bir deneyim şu ana kadar. Gitmenin aklıma hiç gelmeyeceği şehirleri gördüm. Çok güzel şeyler yaşadık, herkes çok sıcak ve harikaydı. Geri gelmek için sabırsızlanıyorum açıkçası. Bu sefer 19 yıl geçmemesini umuyorum.

Samuel James: Her şey oldukça iyiydi. Herkes fazlasıyla kibardı ve oldukça heyecanlı bir ortam vardı. Pek çok dinleyici alkışları veya tezahüratlarıyla eşlik etme konusunda istekli. Bu her müzisyenin hayali olan bir şey.



Avaz Avaz: Biliyoruz ki, her biriniz çok değerli ve yetenekli sanatçılarsınız. Efes Pilsen Blues Festivali kapsamında beraber sahne almanız sizde nasıl bir hissiyat uyandırıyor?


Mitch Woods: Kenny Neal’ı daha önceden tanıyorum, beraber çalmıştık. Çok yetenekli bir müzisyen, beraber müzik yapıyor ve zaman geçiriyor olmamız mükemmel.

Avaz Avaz: Az önce turne esnasında bol bol yemek yediğinizden bahsetmiştiniz. Türk yemekleri hakkındaki düşünceleriniz? (Mitch cevaplıyor.)

Türk yemeklerini çok seviyorum. Mezeye bayıldım, rakıyla ilgili kötü bir tecrübem oldu. Rakının içine ne koyuyorlar bilmiyorum, çok sert bir içecek. Ne diyebilirim ki. (gülüyoruz)

Kenny Neal: Biz koca bir aileye dönüştük. Blues müzisyenleri gerçekten dürüst ve makul insanlardır. Birlikte böyle bir turnede yer almak birlikte kocaman bir aileyle yollara düşmek gibiydi. Bazılarıyla ilk defa tanışıyordum, bazıları beni tanıyordu, ortak arkadaşlarımız vardı. Harikaydı doğrusu.

Samuel James: Bence iyi gidiyor, herkes birbiriyle anlaşıyor, kavga eden kimse yok. Her şey güzel herhangi bir şikayetim yok.



Avaz Avaz: Türkiye’deki dinleyici kitlesinin Amerika’daki kitleden daha farklı olduğunu biliyoruz. Türkiye’deki dinleyici profili hakkında siz neler düşünüyorsunuz?

Mitch Woods: Türkiye’deki dinleyici kitlesi daha iyi. İnsanlar daha ilgili özellikle üniversite öğrencilerinin katılımı çok fazla. Amerika’da durum böyle değil. Gençler ilgili değiller, genellikle rock, metal gibi müzik türlerini dinliyorlar.

Kenny Neal: Seyirciler muhteşemdi. Benimle birlikte söylüyorlardı, çığlık atıyorlardı. Her şey çok güzeldi.

Samuel James: Tabii ki çok farklı. Açıkçası sahnede çaldıklarımı tamamen değiştirdim. Normalde daha uzun hikayeler anlatırım ve başka bir gitarla daha fazla sözler etrafında dönen parçalara yoğunlaşırım ama burada dil unsurunun devreye girdiğini biliyorum. Bu yüzden daha ritmik şarkıları seçtim.

Avaz Avaz: Efes Pilsen Blues Festivali’nin bu sene 21.si düzenlendi, dinleyiciler için yılların getirdiği bir aşinalık söz konusu. Fakat bizler için blues, yerli bir unsur değil biliyorsunuz ki. Bu durum performansınızı nasıl etkiliyor? Yarattığı etki, avantajları ve dezavantajları neler?

Mitch Woods: Amerikalı insanların yaklaşımı daha farklı tabii. Burada da güzel geri bildirimler aldık ve bu bizim enerjimize yansıdı, daha iyi çaldık. Türkiye’deki gibi heyecanlı bir kitleyle daha önce karşılaşmamıştık. İnsanlar çok istekli. Bu harika bir şey ve daha iyi çalmamızı sağlıyor.

Kenny Neal: Bence bu çok güzel çünkü aramızda dil engeli olsa da bildiğiniz gibi müzik evrensel. Onlar anlıyorlardı. Birbirimizle müzik aracılığıyla konuşuyorduk. Bu harika bir deneyim.

Samuel James: Zaten herkes iyi vakit geçirmeye hazır geliyor. Konserlerin açılışını ben yapıyorum ve genellikle eğer açılışı yapan sizseniz herkesi hareketlendirmek ve devam etmeye teşvik etmek sizin işinizdir. Ama burada zaten herkes çoktan hazır. Gelenler daha çok “Evet her zaman güzel olmuştu ve yine güzel olacak.” diyerek geliyorlar. Neyse ki yaptığım işte iyiyim aksi halde fazlasıyla zorlu olurdu.



Avaz Avaz: Unutamayacağınız bir anınız oldu mu?

Mitch Woods: İzmir’deki konser farklıydı çünkü 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’ydı ve büyük bir kutlama vardı. Herkesin elinde bayraklar vardı, hatta bir tane de ben aldım. Akşam konserde birden Türk Müziği çalmaya başladık, satın aldığım bayrağı çıkardım ve insanlar çılgına döndü. Unutamayacağımız bir geceydi.

Kenny Neal: Sanırım bu soruyu bu hafta sonundan sonra cevaplayacağım.

Samuel James: Hatay’da geçen bir şeyi anlatabilirim. Öğle yemeğinden sonra restoranın önünde dikiliyorduk ve yoldan geçen insanlar durup bize bakmaya başladı. Gelenler arkadaşlarını çağırdı, başkalarına haber verdi derken öyle bir hal aldı ki; trafiği tekrar hareket eder hale getirmek için trafik polisi getirmek zorunda kaldılar.

Avaz Avaz: İstanbul’da gerçekleşecek olan konserlerden beklentileriniz neler, öncekilere oranla daha farklı olacağını düşünüyor musunuz? Dinleyiciden ne gibi tepkiler bekliyorsunuz?

Mitch Woods: Konser alanının ne kadar büyük olduğunu görüyorum ve sanırım iyi bir şov olacak. Dinleyiciler fazlasıyla heyecanlı, grup zaten oldukça iyi çalıyor. Televizyona da çıkacağımızı biliyorum. Eminim ki oldukça iyi bir şeyler çıkacak.

Kenny Neal: Beklentilerimi bilmiyorum açıkçası. Bence çok güzel geçecek, onların da çok eğleneceğini düşünüyorum. Bu ruhu sahneye çıktığım her yere taşıyorum. İzleyicilerimle aramızda bir bağ oluşturacağım. İnsanlar sahneye şapkalarını bırakıp “Kalbimden, lütfen giy.” Diyorlardı. Benzer deneyimler yaşayacağımızı düşünüyorum.

Samuel James: Bilmiyorum, açıkçası çok fazla düşünmemeye çalışıyorum. Çünkü asla düşündüğünüz gibi olmaz, asla planladığınız gibi gerçekleşmez. Ama kalabalık olacaklarını biliyorum.
Avaz Avaz: Türkiye’de tekrar sahne almayı başka bir organizasyon dahilinde düşünüyor musunuz? Bu yönde planlarınız var mı?

Mitch Woods: Tekrar gelmeyi gerçekten çok isterim. Efes Pilsen Blues Festival’da yer alan grupları her sene değiştiriyorlar dolayısıyla o şekilde tekrar yer alamayacağız ama başka birileri bizimle çalışmak isterse mitchwoods.com’a gidebilir ve biz de burada tekrar çalmaktan mutluluk duyarız. (gülüyor) Artık, burada herkes bizi tanıyor umarım tekrar olur.

Samuel James: Yakın zamanda herhangi bir planım yok. Tekrar gelmekten gerçekten memnun olurum ama henüz öyle bir plan yapmadım.

Avaz Avaz: Peki, hiçbir Türk müzisyenle tanıştınız mı?

Mitch Woods: Geçen geldiğimde bir arkadaşımın arkadaşıyla tanışmıştım, saz çalıyordu. Ayrıca Baba Zula’yla tanıştım. Geçen Mart Babylon’da dinledim ve gerçekten harikaydılar. Çok keyifliydi, farklı bir grup.

Kenny Neal: Bunu cumartesi gecesi yapacağım. Buradan bazı müzisyenlerle tanışacağım ve konserimden sonra bir kulübe gidip beraber çalacağız. Ben de Türk müzisyenlerle çalma şansını elde edeceğim böylece.



Avaz Avaz: Senin içi bir doğum günü partisi vardı, nasıldı?

Kenny Neal: Çok güzeldi. Türk dansları denedim. Çok farklıydı, kesinlikle unutamayacağım. Doğum günümde Türkiye’deydim, çok harika müzisyenlerle kutladım. Bu çok özel bir şeydi.

Avaz Avaz: Sanırım kızın da sana sahnede eşlik edecek?

Kenny Neal: Evet, kızım benimle olacak. Ayrıca iki kardeşim ve yeğenim de benimle çalacaklar. Ailemle birlikte olmak çok güzel. Evde de bir araya gelip çalıyoruz devamlı ve gençler artık daha ön plana çıkmaya başlıyorlar. Heyecan verici.

Avaz Avaz: Blues müzik gençler arasında çok da popüler değil fakat kızın da blues yapmaya karar vermiş. Onun müzik dünyasındaki geleceğini nasıl görüyorsun?

Kenny Neal: Onun müzikte harika bir geleceği olduğunu düşünüyorum çünkü kendini buna oldukça adamış durumda. Müziği seviyor, bütün hayatı onun çevresinde şekillendi. Bir gün başka bir iş arayacağını düşünemiyorum.

Avaz Avaz: Bir yandan senin gibi bir babaya sahip olmak da zor olmalı. Bu onda bir baskı yaratabilir.

Kenny Neal: Hayır hayır. Ben onu oldukça cesaretlendiriyorum. Her gece performansından sonra onun yanına gidiyorum ve ne kadar harika olduğunu söylüyorum. Ben onun en büyük destekçisiyim.
Share This
Subscribe Here

6 yorum:

Adsız dedi ki...

sizler bu kadar emekle haber yazıyosunuz ama insanlar bi yorum yazmaya niyetli değil ben üye olmadığım halde takip ediorum.tebrikler

Adsız dedi ki...

güzel yorumun için teşekkürler çok haklısın:):):):)

Adsız dedi ki...

arkadaşlar emeğinize sağlık.. çok güzel bir röportaj olmuş..

Adsız dedi ki...

birşey değil emeğe saygı :))

Adsız dedi ki...

güzel ve samimi bir röportaj olmuş yorumlar çok daha güzel başarılarınızın devamını dilerim:):):):)

Unknown on 21/11/10 2:41 ÖS dedi ki...

Keyifli bir söyleşi olmuş, elinize ağzınıza sağlık. Cumartesi gecesi konser sonrası Beyoğlu Ferdane Bar'da Türk blues grubu Blues-Mobil ile yapmış oldukları müthiş Jam Session gecesinin videolarına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

http://www.youtube.com/my_playlists?p=89FA4EF71E4FDDC8

 
Avaz Avaz Dergisi

izliyorlardı

Avaz Avaz Copyright © 2011 BeMagazine Blogger Template is Designed by Blogger Template
In Collaboration with fifa