Hayallerin gerçek olduğu gece
Çocukluğu Bye Bye Bye ve Pop, ergenliği Cry Me A River ve My Love ile geçmiş, geçen yıl en çok dinlediği albümlerden biri The 20/20 Experience olan biri olarak azılı bir Timberlake sever olduğumu söyleyebilirim. Zamanın ergen popçusu ve "genç kızların sevgilisinin" yıllar içinde dünyanın en saygın pop/R&B'ci erkeğine dönüşmesini, The 20/20 Experience gibi bir şaheseri yapabilecek kıvama gelişini hayranlıkla izleyenlerdendim ben de. Golden Circle biletimi ilk çıktığı gün almıştım. Aylarca "Daha çok var ya" diye diye 26 Mayıs'a geldik sonunda.
Diğer 3 çılgın Timberlake fanı arkadaşımla beraber saat 2'de İTÜ Stadyumuna vardık. Golden Circle sırasının en önündeydik. Hepimiz Timberlake ile büyümüştük ve yıllardır bu konseri bekliyorduk. Bağıra çağıra, sesimiz kısılana dek ergenliğimizi tekrar yaşamaya söz vermiştik adeta.
Saat 6'yı biraz geçe stadyuma alınmalar başladı. Saatler boyu dikildiğimden bayağı gözlem yapma şansım oldu. Dinleyici kitlesinin yaş aralığı oldukça genişti, ama genel olarak 18-24 yaş arası olduğunu söyleyebilirim. Solumuzda evli bir çift, sağımızda susmak bilmeyen 2 adet ergen, arkamızda da 2 çocuğunu alıp gelmiş, orta yaşlı bir kadın vardı. Biraz bencilce bir yorum olabilir ama keşke 18 yaş sınırı olsaymış dedik. Tahmin edebileceğiniz üzere çok fazla ergen kız vardı. Yine de kitle inanılmaz iyiydi, birazdan değineceğim.
JT'den önce Freestyle Steve adında siyahi bir DJ abimiz çıktı. Jay-Z, 50 Cent, Rihanna falan çaldı, insanlar kıvama geldi. Steve güzel coşturdu, çok da sempatikti; fakat herkesin enerjisini JT'ye sakladığı belliydi.
JT, Steve'den sonra bizi çok bekletmeden (yanlış hatırlamıyorsam) 9'u biraz geçe sahne aldı. Pusher Love Girl ile açtı, Rock Your Body, FutureSex/LoveSound ve Like I Love You ile devam etti. Şarkılara neredeyse herkes eşlik ediyordu, herkesin elleri havadaydı ve herkes inanılmaz eğleniyordu. Sanırım JT bile bu kadarını beklemiyordu. Bizi gördükçe o da coştu da coştu. Bazı şarkılarda nakaratın çoğunu seyirciye söyletti. Sesi tahmin ettiğimden çok daha güzeldi. Ve tabi ki dansı... Adam bir an bile yerinde durmadı, inanılmaz dans ediyordu. Bir dolu canlı videosunu izlemiştim ama gerçekten bu kadar mükemmel bir performans beklemiyordum.
TKO, LoveStoned, Cry Me A River, Not A Bad Thing, What Goes Around, Mirrors, Suit&Tie, SexyBack çaldığı şarkıların bir kısmı. Konser kesinlikle son albümün turnesi gibi değildi, hatta sanki FutureSex'ten daha çok şarkı söyledi. Pek çok büyük popçunun aksine JT canlı bir orkestrayla turluyor ve şovdan çok müzik ön plana çıkıyor. Bu açıdan kulaklarımız bayram etti resmen, çünkü ekibi de çok sağlamdı. Şovu bir Madonna ile kıyaslanamaz tabi ama müzikalite anlamında Madonna konserinden çok çok daha öndeydi.
Bir de konserin ortalarında Heartbreak Hotel ve Human Nature coverladı. Until The End Of Time'ı Soma'ya ithaf ederek barış işareti yaptı ve çakmağımız olup olmadığını sordu. O sırada bütün stadyum telefon ışıklarıyla aydınlandı. Sanırım konserin en mükemmel anlarından biriydi. Bunun dışında gitar ve piyano çaldı, seyirciyle diyalogu da çok iyiydi. "İstanbol"lar, "You are fucking amazing"ler havada uçuştu. Beklediğimden çok daha samimi ve sıcakkanlıydı.
Tabi ufak tefek eksikler ve sorunlar da yok değildi. Konser çok kalabalıktı, biz Golden Circle'da bile oldukça sıkıştık, saha içi nasıldı tahmin edemiyorum. Daha önce dediğim gibi izleyici kitlesi çok iyiydi ama çok fazla "Ayy Justiinnnci" çoluk çocuk vardı. Moving stage yoktu. Daha önceki setlistlerinde gördüğüm bazı şarkılar da yoktu: Don't Hold The Wall, Let The Groove Get In, True Blood, Tunnel Vision gibi. Yine de konser 2 saate yakın sürdü.
Bir de izninizle buradan İBB'ye seslenmek istiyorum: Yahu yılın şimdilik en büyük organizasyonunda, hem de saat daha 11 buçuk bile değilken metroyu kapatmak nasıl bir mantıktır? Yüzlerce insan neredeyse 4. Levent'e kadar yürüdü, trafik rezil oldu. Helak olduk. Çıkışlar da her zamanki gibi büyük eziyetti. Büyük konser günlerinde en azından metroyu 1'e kadar falan çalıştırmak çok zor olmamalı.
Bunlara rağmen 10/10'luk bir konserdi. Timberlake dansıyla, müziğiyle, duruşuyla, şovuyla bütün stadyumu mest etti. Bir daha albüm yapar mı, yaparsa turneye çıkar mı, çıkarsa İstanbul'a gelir mi bilinmez; fakat burayı ve izleyiciyi çok sevdiği her halinden belliydi. Umarız gelir de gözlerimiz kulaklarımız bir kez daha şenlenir.
Share This
Subscribe Here
0 yorum:
Yorum Gönder