We Care A Lot!
İçinde bulunduğu zaman dilimini tavrı, farklılığı ve bütünlüğüyle etkilemeyi/değiştirmeyi başarabilmiş özel oluşumlardan Faith No More, 12 Ağustos 2009 akşamı İstanbul'daydı.
Mike Patton söz konusu olduğunda, herhangi bir Faith No More performansı esnasında tecrübe edilenleri duyulabilenle sınırlamak güç. Faith No More hissiyatının oluşumundaki kallavi katkılarının göz ardı edilememesi bir yana, Mike Patton sahnede bulunmanın ve bir oluşumun ön adamı olmanın ne demek olduğunu ziyadesiyle idrak edebilmiş birisi. Mike Patton harika bir vokalist, harika bir lider, harika bir oyuncu, harika bir komedyen, harika bir figür.
Mike Patton doğası ve Faith No More'un yıllar sonra yeniden bir araya gelişinin hassasiyetinden dolayı, The Second Coming Tour' un Türkiye ayağının özel bir performans olacağını tahmin ederken, Faith No More'u yıllar sonra karşımıza çıkaran şartların aynı çizgide kalması ve her şeyin yolunda gitmesi için dua ediyorduk. Yine de böyle bir geceyi hayal edebildiğimizi söylemek mümkün değil.
Genellikle sona yakışan kimi şeyleri baştan belirtip, konsere hızlıca bir göz atmakta fayda var.
* Faith No More sahnesinde, turun diğer konserlerinde olduğu gibi kırmızı perdeler vardı. Mike Patton(vokal), Roddy Bottum(klavye) ve Jon Hudson(gitar) sahneye takım elbiselerle çıktı.
* Konser grubun aradan geçen yıllara ve yeniden birleşmelerine atfen ''Reunited'' ile başladı. Mike Patton şarkı boyunca beraberinde getirdiği bastonuna dayandı.
* İlk hit'leri From Out Of Nowhere konserin ikinci şarkısıydı ve konser kalabalığının özlemi, yerini şaşkınlık ve sersemliğe bıraktı.
* Mike Patton, seyirciyle iletişime geçtikten sonra performans şekil değiştirdi. Patton, kalabalığın anlam verme çabaları eşliğinde önce Türkiye'den birine sıradaki parçayı adamak istediğini ama kimseyi tanımadığını söyledi. Sonra, ışık kulesindeki görevliye seslendi. Patton'ın tarifi ve görevlinin çabalarıyla, konser alanının sol tarafındaki yükseklikteki ağaca tırmanarak, konseri bedavaya getiren vatandaşlar yakalandı! Patton, bu ''yaratıklar''la şakalaştı ve sıradaki parça ''Ashes To Ashes''ın ''I See You'' kısmını bu ''yaratıklara'' adadı.
* Patton'ın konser esnasındaki bir başka esprisi, sahnenin tam karşısındaki gökdelenlerle ilgiliydi. Binanın ne kadar iyi göründüğünü söyledi; orada parti yapmanın harika olabileceğinden bahsetti. Ve bu eğlenceli bahsi, ''Ne yapayım, hayatım bu'' minvalinde bir inciyle noktaladı.
* Bayrağımız ve milli duygularımız orjinli, küçük bir kriz de (tabii ki) konser anıları arasına eklendi. Mike Patton, konser esnasında ortaya birdenbire Türkiye bayrağı desenli bir T-Shirt çıkardı. Vokal yaparken gömleğinin düğmelerini açmaya çalışsa da başarılı olamadıktan sonra, gömleğini çıkarıp T-Shirt'ü üstüne geçirmeye yeltenirken, güvenlik görevlilerinden biri tarafından uyarıldı. Bu uyarı muhtemelen, bayrağa ter silinemeyeceği ya da bayrağın bir giysi olmadığı yönündeydi. Patton, elini pantolonunun ön tarafına atarak, görevlinin uyarısını umursamadığını belirtti ki zaten hissettiklerini yüz ifadesinden ve duruşundan anlamak mümkündü. Patton konserin kalan kısmına bu T-Shirt'le devam etti.
*Sahne önünde açılan ''At Last!'' pankartı, Patton'ın gözüne ilişti. Patton, 25 yıllık bir grup olduklarını ve aslında daha önce Türkiye'ye gelmeyi çok istediklerini ifade etti; kendine has yaklaşımı ve ironisiyle.
* Şarkıların büyük bir çoğunluğuna seyirciler hep bir ağızdan, tüm şarkı boyunca eşlik ettiler. Patton ve Bottum, seyirciyle iletişim kurarken defalarca seyirciye teşekkür ettiler ve talebe dair farkındalıklarını dile getirdiler. Bu durum, Midlife Crisis sırasında grubun çalmayı bırakması ve Patton'un seyircilerden şarkıyı söylemelerini istemesiyle zirve yaptı. Seyirciler bir tur attıktan sonra Patton vokaliyle ritm tuttu ve takiben Faith No More tekrar şarkıya girdi.
* Grubun ufak tefek ritm kaçırmalar ve kimi zaman gitarda duyulan isabetsiz bir iki nota dışında etkileyici bir performans gösterdiğini eklemekte yarar var. Mike Patton da özellikle I Started A Joke esnasındaki ideal pozisyonu, çığlıkları ve boğaza eziyet ettiği bilinen türlü türlü denemeleriyle ne kadar sağlıklı ve çok yönlü bir vokalist olduğunu bir kez daha kanıtladı. Patton'ın klasik, rock ve jazz gibi yorumlar arasındaki geçişkenliği ve yorumlara hakimiyeti gerçekten etkileyici.
* Performans esnasında ''The Real Thing'' ve belki bir iki ekstra beklenti dışında çalınması beklenen tüm parçalar çalındı; Faith No More iki kez bis yaptı. ''Land Of Sunshine'', ''Caffeine'', ''Evidence'', ''Ashes To Ashes'', ''Easy'', ''Digging The Grave'', ''Last Cup Of Sorrow'', ''Surprise!You're Dead'', ''Epic'',''The Gentle Art Of Making Enemies'', ''Be Aggressive'',''King For A Day'',''Just A Man'',''Stripsearch'',''Midnight Cowboy'' ve finalde ''Cuckoo For Caca'' çalınan parçalardı.
12 Ağustos 2009 gecesi izlediğim performans ışığında Faith No More ve Mike Patton'ın günümüz müzik endüstrisi için çok önemli olduğunun bir kez daha farkına vardım. Akıllıca oluşturulmuş ve çeşitli süreçlerden beslenebilmiş bir müzikal ifadenin, ait olduğu tavır ve cesaretle sunulduğunda neleri başarabileceğini bir kez daha gördüm.
Aynılaşmanın rahatlatıcı olduğu, ''yarın'' ve ''dün'' dediklerimizin giderek manasızlaşarak ''bugün''e kurban gittiği bir dönemde farklılığın, sunumun, kendine güvenin ve saf yeteneğin her şeye meydan okuyabileceğini bana hatırlattıkları için kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.
''We Care A Lot!''
1 yorum:
Olabildiğince sade tutmaya çalıştığım bu yazının, bu kaygımdan ötürü söylemek istediğim kimi şeylerden yoksun kaldığını fark ettim.
Faith No More, 25 yıllık bir oluşum. Orjini çeyrek asır kadar öncesine dayanıyor olsa da FNM'un içinde bulunduğumuz yüzyılın Rock müziğinin neye benzemesi gerektiğini rahatlıkla belirleyebileceğini konserde daha iyi anlama şansım oldu. Hiç kimseye benzemeyen bir tını tutturmalarını bir yana koyuyorum; delilikten, hırstan, ateşten, ironiden, eğlenceden ve zekadan oluşan tavırları nicelerinin sonsuza dek gıptayla bakmak durumunda kalacağı bir karışım.
Kendi adıma, 12 Ağustos gecesi harika vakit geçirdim. Tecrübe ettiklerim tabii ki iyi vakit geçirmekten ziyadesiyle fazlaydı; 90'lar meraklısı biri olarak, FNM sayesinde o gece damarlarımda 90'lar hissiyatı dolaştı.
Umarım bırakmayacaklar. Umarım devam edecek motivasyonu bulacaklar.
Kimi şeylerin zamana direnç gösterebilmesi, FNM'a bağlı.
Yorum Gönder