Ve gitar soloları
Radio Moscow geçtiğimiz perşembe
Salon'daydı. Çok tanımadığım, zamanında az biraz dinleyip bolca sempati beslediğim bu adamlara dair daha fazla şey öğrenmek için iyi bir fırsat olduğunu düşünüp kendimi konser salonuna attım. Bir nevi yarı-keşif anlayacağınız. Geceden geriye bunlar kaldı:
Gecenin ilk sürprizi (en azından benim için) ilk şarkıyla eşzamanlı yaşandı. İlk parçanın ardından zihnimde tek bir soru vardı: Bu adamlar canlıda daha mı sert duyuluyor yoksa ben muhallebi çocuğu mu olmuşum? Buna bir cevabınız varsa duymak isterim.
Konsere giderken peşimde Ahmet'i de sürükledim (ki kendisi buralarda krchmt ismiyle tanınır ve bilinir). Neyle karşılaşacağına dair hiç bir fikri olmayan masum Ahmet, tepkileriyle Radio Moscow 101 coursepack'inin giriş bölümüne adını yazdırmaya hak kazandı:
"Adamlar saçlarının hakkını veriyor."
"Bu bayağı gitarlı müzikmiş yalnız."
"Uzun zamandır bu kadar çok nota duymamıştım."
"Adam resmen bütün gitarı çaldı."
(Radio Moscow 102: Psychedelic Blues Rock)
Seyirci bakımından beklentilerim yüksek değildi. Kalabalık bir konser olmasını beklemiyordum ama günün sonunda alt kat tamamen doldu ve gördüğüm kadarıyla üst katta da bayağı birileri vardı. Enteresan.
Seyirci kitlesi beklediğimden büyüktü büyük olmasına ama bir yandan da uzun zamandır gördüğüm en tanımlanamaz insan grubuydu denebilir. Takipçilerinin herhangi bir prototipinin olmamasını fazlaca tatlı tabii.
Grubun seyircilerle etkileşimden korkmadığını söylemek mümkün ama ilgilerinin büyük bir kısmını ön taraftaki fazlaca heyecanlı genç gruba yönelttiler dersek de yalan söylemiş olmayız.
Yaklaşık 1.5 saat süren konser boyunca en iyi reaksiyon alan parçalar (hiç sürpriz olmayan bir şekilde) LuckyDutch ve 250 Miles oldu. Yapacak pek bir şey yok, galiba günün sonunda herkes eşlik edebildiği parçaları diğerlerinden daha çok seviyor.
*Görsel: İKSV - Ali Güler
.
Subscribe Here
0 yorum:
Yorum Gönder