“Dig Your Soul Out” çıkmasaydı ve Oasis; alışılagelmiş Noel-Liam kavgalarının birisi sonucunda ayrıldığını açıklasaydı da aslında bu bir sürpriz olmayacaktı. 90’ları kasırıp kavurmuş pek çok grup gibi Oasis de pekala milenyumun verdiği yanıltıcı çağ atlama hissine uygun bir biçimde müzik dünyasından çekildiğini açıklayabilirdi. Ancak para hırsından kaynaklanmadığı kesin olan nedenlerle Oasis müzik piyasasında arada bir kendini gösteren eski-büyük gruplardan olmayı yeğledi. Eski alışkanlıklarını bırakanlar açısından komik, milenyum çağını itici bulanlar için eski-güzel ve derin açıklamalar ve beyanatlarla Oasis magazinel açıdan da yerini korumayı sürdürdü. Oasis’in dağılmamaktaki inadını ve geç gelen ayrılık kararına sebep olan neydi? MTV varolduğu müddetçe işin müzik piyasasının değişen yüzü ile bir alakası olmadığı muhakkak.
Grubun ayrılmamak konusundaki inadını açıklamak için, Noel Gallagher’a bakmak en doğrusu olacak. Grubun patlama yaptığı dönemdeki bütün bestelerini yapan, son döneminde de albümlere en çok besteyi veren isim Noel’e, Liam’a göre büyük ağabey olmanın getirdiği konum da eklenince, onun grubun beyni olduğunu söylemek işten bile değil. Noel Gallagher Oasis yola çıktığında 23 yaşında bir abiyken, grubun dağıldığı gün 42 yaşında evli ve çocuklu bir aile babasıydı. Geçen 19 yıl 50’den 69’a gelen bir hayat için önemli görünmese de 23’le 42 yaşın arasında geçen yılların bir ömre bedel olduğunu söylemek hiç de edebî bir mübalağa sayılmaz. Oasis’in o hep bahsedilen, hiç değiştirmediği tarzı aslında Noel’in geçen 19 yılı genç ve sorumluluk sahibi olmayan bir erkek olmak konusundaki inadıydı.
Peki Noel ne yaşadı ve bu inadı kırılıp yerini sorumluluk sahibi, çocuklarının babası, evinin reisi bir erkek konumuna girdi? Nasıl oldu da, Manchester City hakkındaki yorumları bir anda makul bir futbol yorumcusunu aratmayacak bir hâle girdi? Cevabı Manchester City’nin Araplara satıldığı tarihi milat kabul ederek aramak en doğrusu olacak. Noel’in değişen ruh hâli ilk sinyallerini onun takımı hakkındaki yorumları ile görülebilir.
Klübün; Fenerbahçe ile Avrupa maçlarında eşleştiği başarılı yılların artık nostalji olarak nitelendirildiği bir dönemde düşen haber spor camiasını salladı. Manchester City’i Süleyman El Fahim’in kilit rol oynadığı bir operasyonla Şeyh Mansur bin Zeyd El Nahayan satın almıştı. Klübün tarihinde yeni bir sayfa açılıyordu ve Manchester City camiasının buna nasıl bir tepki vereceği merak ediliyordu. Çok geçmeden ikinci soruya Noel aracılığıyla bir cevap geldi. Ezeli rakipleri Manchester United taraftarlarını daha çok benzin almaya davet eden Gallagher: “Bundan sonra onların aldığı her benzinin bizim işimize yarayacağını bilmek mutluluk verici” diyordu. City camiası son yıllarda süren çöküşten yaka silkmiş olacak ki, onlar da satın alma işlemine karşı çıkmadılar. Noel’in konu üzerine yaptığı açıklama neşesini ve olaylara bakış açısını gösteriyordu. Noel takımının kimliğini ve geleneklerini çok da umursamadan taraftarlığını sürdürüyordu. Konuyu o kadar da irdelemeden olduğu gibi kabul ediyordu. Bu körpelik onun ve Oasis’in alışılan tutumundan başka bir şey değildi. Sonradan konu üzerine verdiği bir demeçte haberi duyduğunda Kanada’da Calgon’da olduğunu söyleyen Gallagher’ın aklı bir karış havadalığı bulunduğu yerin adının aslında Calgary olmasını bilmemesinden belli oluyordu. Noel anı yaşıyordu.
Bu arada Oasis de uzun bir aradan sonra çıkardıkları yeni albümü “Dig Your Soul Out”ı piyasaya sürdü. Albüm daha önceki emsallerine kıyasla radikal farklılıklar içeriyordu. Noel’in albüm için yaptığı bestelerin sayısı çok düşüktü ve albüm kendi tabiriyle “single içermeyen” bir albümdü. Çoğunlukla bilgisayar destekli, psychedelic şarkılar taşıyan bir çalışma olmuştu. Liam ilk defa abisi kadar beste ile bu albümde yer alıyordu. “Get off your high horse lady” şarkısı dışında Noel’in izini taşıdığı söylenebilecek tek bir şarkı bile yoktu. Bu durum grubun takipçileri tarafından endişeli bir şaşkınlıkla karşılandı. Bir şeylerin değiştiği bu albümle belli olmuştu. Manchester City’nin ünlü futbolculara astronomik rakamlarla teklifler yapması nasıl ki Avrupa futbolunda bulunduğu yerle alakasızsa, Oasis’in son albümü de grubun kimliği ile o kadar alakasızdı. Manchester City Uefa tarafından uyarılırken, Oasis de kendi içinde çalkantılar yaşıyordu. Noel solo çalışmalar yapmak istediğini söylüyor, Liam ilk albümün verdiği sarhoşluğunu 19 sene sürdürebilmenin verdiği inatla buna karşı çıkıyordu. Robbie Williams’ın karısı ile evlenmesi konusunda açıklama yapmamayı yeğleyen Liam, Robbie Willams’ın davulcusunu nasıl aldıklarını her fırsatta anlatmaktan geri durmuyordu. İşlerin tadı kaçmıştı, en azından Noel açısından...
Transfer sezonunun başlaması ile beraber Manchester City lafta kalmayacağını gösterdi. Real Madrid’le beraber bu dönemde transfere en çok para yatıran ikinci klüp oldu. Manchester City; 19 yıldır şampiyonluk hasreti çektiği yetmezmiş gibi yeni sezona da oldukça sıkıntılı giren Liverpool’un yerine ilk 4’te kendileri yer almayı amaçlıyorlardı. Oasis de turneye çıkmış ve İngiltere’de kendilerinden bir önceki büyük isim olan Micheal Jackson’ın çıkmak isteyip de çıkamadığı her yerde sahne alıyorlardı. City ile Oasis’in kaderleri beraber çiziliyordu. City de artık iyiden iyiye endüstrileşmiş bir klüp kimliğine bürünürken, Noel de locada ailesi ile beraber izlediği takımının maçlarını yorumlamaya başlamıştı. Bir rock yıldızından çok, futbol camiası içerisinde çalışan bir isim gibi konuşuyordu. “Bu takımın çok kötü günlerini de gördük ama artık bir şeylerin düzeldiğini görebiliyoruz.” Açıklamasının üstüne ilk mağlubiyette “önündeki maçlara bakıp bakmayacağı” sorulmaya başlanmıştı. Noel için de artık bazı şeyleri kabul etmenin vakti gelmişti. Sorumluluk sahibi, olgun bir erkek olduğunu görüyordu. Son albüm üzerine verdiği röportajlarda sürekli geçmiş günlerin geride kaldığını, “kolombiya malını” kullanmayacak kadar büyümüş olduğunu, gençliğinin enerjisini yitiren her grubun yaşadığını yaşadıklarını söylüyordu. Noel gençlik yıllarının bittiğini fark etmişti. Şimdi bu bilgisini diğerleri ile paylaşmalıydı. Anlaşılan Oasis vedalaşırken de alışıldığı üzere yine dolaylı bir yol seçmişti. Son günlerde yaşanan gelişmelere baktığımızda bunu görebiliriz.
Şimdi haberler:
Bundan bir hafta önce Paris’te ettikleri kavga sonucunda, Liam’a moron olduğunu ve moronlarla çalışılmaması gerektiğini söyleyen Noel Gallagher, Oasis’ten ayrıldığını açıkladı. Daha önce solo proje yapmaya karar verdiğini söyleyen Noel Gallagher’ın müzik yaşamına Oasissiz devam edeceğini açıklaması üzerine, grubun vereceği konserler iptal edildi.
Premier Lig’deki ilk 3 maçında 3 galibiyet alan Manchester City zirve yarışına Chealsea ve Manchester United ile ortak oldu. Haftaya Arsenal ile karşılaşacak City’nin, futbol otoriteleri tarafından yeni bir Chelsea olması muhtemel karşılanıyor. Geçtiğimiz sezonlarda hedefsizlikten kaynaklanan çalkantılı bir başarı grafiği olan takımın artık daha düzenli ve istikrarlı bir kimliğe bürüneceği düşünülüyor.
13 yorum:
avaz avaz in internet versiyonunda boyle yazilar gormek cok daha guzel ama bir seyi soylemeden gecemiycem. son album yazilanin aksine 11 sarkinin 6 si noel in 3 u liam in.. diger ikisi de basci ve gitarist in... ve ayni zamanda albumun kayit asamasinda produksiyonunda noel hep her seyin basinda. yazdiginiz gibi grubun beyni yani... ve son albumun - bence 2000 den bu yana yapilmis en kaliteli albumlerden kesinlikle biri- sound u olsun, kayit asamasi olsun neredeyse her sey analog, onlarca synth kullaniyorlar onlar bile genellikle analog. yani bilgisayar su devirde kullanilanin aksine cok da fazla yer almiyor bu albumun kayit asamasinda...ve album bence bastan sona noel kokuyor...
velhasil kelam bu album sanilanin aksine, oasis in san sohret gibi etkilerin izinden giderek 3-5 yeni sarki patlatalim diye yaptiklari bir album oldugun kesinlikle dusunmuyorum., gercekten disari vurulmasi gereken her biri ayri bir nitelik tasiyan sarkilar ile dolu... ki belirtmissiniz bunu da...
esas olarak(!),oasis ve manchester city karsilastirmalari , noel in man city duskunlugu cok guzel bir sekilde anlatilmis...bu konudaki begenilerimi sunmadan edemiyecegim.
dedigim gibi ben avaz avaz dan boyle iki cumlelik haberlerden ziyade(guzel haberler ama bence icleri daha dolu olmali), yazarin artik kendini daha bir yazar hissederek yazdigi, daha cok yorumlarla ve bilgilerle bezeli haberler bekliyorum.
internete aktarilmis olmasi, kolay ulasilabilir olmasi, gercekten cok uzun zaman once yapilmasi gerekiyordu belki de.. yine de tebrik ediyorum ellerinize saglik...
Ozan,
Oasis hususundaki hassasiyetin ve takipçiliğinle bu analize tepki vermesi gereken insanlardan belki de ilkiydin. Avaz Avaz yorumuna hem sevindi, hem de şaşırmadı: )
Şu ana dek Avaz Avaz'ın internet ayağında bu okuduğuna benzer birkaç analiz/kritik/yorum bulmak mümkün. Şüphesiz ki bu minvaldeki yazılar, bu tarihten itibaren artarak devam edecektir keza Avaz bünyesinde ortaya bir şey çıkarırken ''kendini daha bir yazar hissederek yazan'' arkadaşlar mevcut. Yani beklediğin gibi ''yorumlarla ve bilgilerle bezeli'' yazılarımız/haberlerimiz de olacak epey.
Yorumların/beğenilerin/dileklerin için çok teşekkür ediyoruz. Olur da Oasis'e dair sen de bir-iki şey karalamak istersen(ya da başka bir mevzuya dair) haberimiz olsun.
Sevgiler,
Cem Berk
Aklımda kalanlar kadarıyla konuştuğum için sayılar konusunda bir yanlışım olmuş evet. Anlatmak istediğime gelince yine de bir "Morning Glory" kadar sürecin başında olduğunu söyleyemeyiz onu demek istemiştim.
Noel'de ciddi bir biçimde bir bıkkınlık var bence, albümle alakalı konuştuğunda, yeni şeyler denedik güzel de oldular demekle beraber sık sık eski bestelerinin çok güzel olduklarını ancak böyle şarkılar yazamadığını söylüyordu.
"Dig your soul out" bir çöküş albümü müdür? Kesinlikle hayır. Çok da iyi bir albümdür. Oasis'in diğer albümleri ile kıyaslandığında ayrı bir yerde midir? Evet. Aslında söylemek istediğim buydu. Yorum ve düzeltme için de çok teşekkür ederim. Sağlıcakla.
rep
malesef yanlışlarla solu bir yazı.. zaten son albümdeki şarkı dağılımındaki yanlışlıklar başka bir yorumcu tarafından düzenlenmiş, bunun haricinde "liam'ın 19 yıl süren ilk albüm sarhoşluğu" diyor. ancak oasis'in ilk albümü 1994'te çıktı.. Son olarak, manchester city 19 yıldır değil 41 yıldır şampiyonluk özlemi çekiyor..
Kusura bakmayın, şarkıların dağılımında zaten kesin rakamlar vermemiştim ki, o konu da yorumlarda konuşulmuştu dediğiniz gibi. Manchester City'nin şampiyonluk hasreti çekmesi ile alakalı ben bir cümleme rastlamadım ayrıca, "Liam'ın 19 yıl süren ilk albüm sarhoşluğu" benim değil Noel Gallagher'ın bir röportajındaki söylemidir, orjinaline sadık kalıp 2009 için bir güncellemesini yapmayı doğal olarak düşünmedim. Gösterdiğiniz alaka için teşekkür ederim Denizkaya..
OROSPU ÇOCUKLARINI Bİ KERE İZLEYEBİLSEYDİM.
Tahterevalli de baya biliyomuş.
Baştaki küfrü baya içimden gelerek ettim. İBNELER.
Tahterevalli de baya biliyomuş.
Baştaki küfrü baya içimden gelerek ettim. İBNELER.
anlayamadim ? :)
Oasis'e nefret kusulurken tahterevalli'nin adının ortaya gelmesi kötü bir yerleştirme olmuş :) .. All Brit-rockers Unite! diyorum sadece..
herhalde en cok nefret kusmasi gereken insan benim. paris teki konserzedelerden biri de bendim.. var mi arttiran ?
Çok ilginç bi yazı olmuş cidden. Dili çok hoşuma gitti ama ben noel ve liam'ın ilginç kardeş ilişkilerini ve korkunç gruplarını seviyodum. İçim acıdı okurken...
1- Brit-rock diye birşey yoktur; dolayısıyla brit-rockers diye birşey de olamaz.O ne lan brit-rock? Her neyse...
2- 19 yıldır şampiyonluk hasreti çeken zaten Liverpool, Man. City değil. Yazıda söylenen de bu. Düzgün okumadan, anlamadan yorum yapmayalım lütfen. (Bkz. Noktalı virgül)
Yorum Gönder