
Müziği bilmem ama
Kanada'dan son dönemlerde hayli ilginç haberler alıyoruz.
Michael Moore yeni filmi
Capitalism: A Love Story ile belki de filmografisinin en radikal filmini Venedik'te
Altın Ayı yarışna sokarken , bir diğer Kanadalı yönetmenin de yeni filmi ülkemizde vizyona hazırlanıyor. Türkiye'de çok tanınmasa da kült filmleriyle dünyada kitlesini yaratmış
Bruce McDonald'ın son çalışması
Pontypool, son zamanlardaki en özgün korku filmi olmaya aday. Filmin belki de yola çıkarkenki tek falsosu başarısız afişleriyle kendini vizyon yüzü bile göremeyen başarısız yapımlarla aynı sınıftaymış gibi göstermesi.

Pontypool hakkında konuşulması zor bir film; hatta Pontypool evreninde "konuşmak", hayatınızın en büyük hatası bile denebilir... Düşük bütçeli bağımsız yapım kendine mekan olarak küçük Pontypool kasabasının radyo istasyonunu seçiyor. Uzun yıllar yerel radyoda çalışmış Grant Mazzy, büyük konulara değinememenin acısını çekmekte, sabah programlarını olabildiğince ilgi çekici kılmak için küçük hikayeler anlatmaktadır. O sabah ise kendi küçük hikayelerinin ötesinde bir olay tüm bölgeyi baştan aşağı sarmak üzeredir: Birkaç kilometre ötedeki binanın etrafını saran kalabalık
anlamsız cümleler kurarak birbiriyle konuşmakta, aynı zamanda içeri girmek için garip bir çaba sarfetmektedir. Kısa zamanda Grant, prodüktörü Sydney ve yardımcısı Lauren kendilerini dünyadaki en tehlikeli "
yayılımın" tam ortasında yayın yaparken bulacaklardır.

Dikkat edilecek ilk nokta şu: Film hakkında konuşurken "
salgın" demektense "
yayılımı" tercih edilmeli, çünkü ortada bir korku filmi ve bir salgın varsa kafada canlanacak görüntü fazlasıyla tanıdık. Pontypool'da ise olay bir salgından ziyade facebook videosu "
share" etme eylemi adeta. Hiç beklemediğiniz bir anda saçmasapan bir videonun arkadaşınız tarafından yollanışı ile ekrana kilitlenirsiniz ya, ortadaki virüs/lanet her ne ise tamamen o doğallıkta sizi ele geçirebiliyor Pontypool'da. Enfeksiyonun kaynağı ise virüsler değil
kelimeler; lanetli kelimeler ve barındırdıkları anlamlar... Hangi kelimeyi Pontypool'da ne zaman "paylaştığınız" çok önemli. Bu durum enteresan bir sürpriz de yaratıyor;
Pontypool'un zombileri konuşuyorlar! "Yayılım" dilden dile olunca duvarlar sizi dışarıdaki yığınlardan koruyup ısırılmanızı önlese bile "
tag"lenmekten kurtulmak hiç kolay değil.
Medya ve iletişime getirdiği yenilikçi eleştiri ve ilk yarısında
Orson Welles'in meşhur radyo oyunu
War of Worlds'ü hatırlatan kurgusu ile kesinlikle özgün ve karmaşık bir film olan Pontypool
18 Eylül'de Türkiye'de vizyona giriyor. Kan oranı düşük ve farklı tatta bir gerilim yaşamak istiyorsanız Pontypool'un radyo istasyonuna bir uğrayın. Zombi filmlerinden beklentilerinizi karşılamama ihtimali yüksek, bu beklentileri kökünden değiştireceği ise kesin.
Filmin
Toronto Film Festivali’nde en iyi Kanada filmleri listesine girdiğini de belirtelim...
Subscribe Here

0 yorum:
Yorum Gönder