3 Mayıs 2011 Salı

Densiz Öznel: Moby Demişken



Bin Laden'in arkasından


Hayvanlarla dost olmamız gerektiği yalanını aşılayan Amerikan filmleri, aile yapımıza da RTÜK'ün tüm çabalarına rağmen acı hasarlar vermiştir. Ergenlik yıllarında asilik sınırlarını zorlayan bir televizyon kuşağının tek sorumlusu, bu filmlerdeki şımarık, çilli ve zeki gibi görünen çekirdek aile çocuklarıdır. Anne baba sevgisinden yoksun bırakıldıkları her daim vurgulanan bu çocuklar üzerinden Amerikan toplumuna verilen mesaj kadının evde oturmasına yönelik olsa da, ihraç edilen ülkelerdeki etkileri Türkiye örneğinden yola çıkarsak; çok farklı biçimlerde olmaktadır. Kadının hali hazırda evde oturduğu yalnız ve güzel ülkemizde bu filmlerin tek etkisi bütün bir kuşağı şımarık veletlere çevirmek olmuştur. Sonuçta Türkiye'de pekçok evin garajı olmadığı gibi, mahalle maçı olgusu çocuğun yalnızlık hissini gidermekte oldukça başarılıdır. Çocuğa alınacak hayvanın dertleri ise filmde gösterilen halıya pisletmekten ibaret değildir. Siyah kumaşın üzerinde kalan kedi tüyleri alerjisi olmayan insanlara da, ortaya çıkan manzara çirkin olduğu için yine de zarar verir.


Bu filmlerin bir başka acı yanı da, 18 yaşın önemine dair bir yığın mesaj içeren diyaloglar ve düşünceler barındırmasıdır. 15. yaş gününde babasıyla kamp ateşi yakıp göl kenarında balık tutma vaadini bekleyen; Amerika'nın Samsun'u olan Eire'lilerin muadillerinin babaları, ne yazık ki bayram tatilleri dışında başını kaşımaya bulamayan insanlardır. Bütün bu kimi yer kimi bakar vaziyeti sürdüğü müddetçe, fikri hür vicdanı hür nesillerin akılları hep bir yerlere takılı olacaktır.

18. yaş gününü hayal ettikleri gibi kutlayamayan ülke gençliği ile alakası ne düzeydedir bilinmez ama; Moby bu ülkede, "Play" albümü ve Eminem'le MTV ödül töreni sırasında ettiği kavga arasında bir yerde tanındı. Çektiği kliplerde iç sıkan yalnızlık hissi ile şarkıların yapımcısının kel olduğu gerçeği ile birleşince Moby'nin şarkılarında insanların bir şeyler hissetmemesi imkansızlaşıyor.


Eminem'le olan tartışmasının sonu nereye bağlandığından çok, Moby'nin elindeki kuklayı nasıl konuşturduğu konusu benim gibi vantrolog görmemişlerin kafasını kurcalamıştır. Belki bu kadar çok yönlü bir imaj çizmese kariyeri boyunca reklam müzikleri yapan sıradan bir isim olup asla hatırlanmayacaktı Moby. Mütevazı hayat tarzına dair onlarca hikayenin dolaştığı düşünülürse, Moby hakkında esas şaşırtıcı olacak hikaye onun lüks merakı ya da güzel kadınlara olan düşkünlüğü üzerine olabilir. Bu yönden Moby'nin kimseyi şaşırtmayan bir tarzı, herkesin dinleyebileceği oldukça makul ölçüler çerçevesinde bir müzik yaptığını söylemek yanlış olmaz. Her başak burcu gibi Moby de farklı bir tat yakalama endişesindedir.



Amerikan siyasetinin; hayatımızı en az dizileri kadar etkilediğini göz önünde bulundurursak, Moby'nin farklılığı 11 Eylül'de doğarak başlattığını görebiliriz. Zira Bin Laden'in öldürülmesiyle rahatlayacak kadar hemhal olduğumuz bir devlet dünya siyasetini etkilemektedir. Ve Moby de tıpkı bizler gibi en Amerikalı olmayan Amerikalı'dır.
Share This
Subscribe Here

0 yorum:

 
Avaz Avaz Dergisi

izliyorlardı

Avaz Avaz Copyright © 2011 BeMagazine Blogger Template is Designed by Blogger Template
In Collaboration with fifa