Birkaç tadımlık lokma ve işte Ham!: Kendisiyle özdeşleşen kahkülleri ve elbiseleriyle ünlenmiş, İngiltere’nin asi kızı Lily Allen.
Myspace sayfasından Mtv ekranlarına geçiş yaptığı günden beri zihnimizdeki yerini iyice sağlamlaştırmış iki albümlü, bol ödüllü ve farklılığıyla yıllar sonra da hatırlanması oldukça muhtemel bu minik kadın daha yakından incelenmeyi gerçekten hak ediyor.
Müziğinden başlamak gerek pek tabii. Belki de yaptıklarıyla karakteri arasında bu kadar fazla benzerlik olan başka bir şarkıcı daha tanımamışızdır. Kocaman gözleri ve sevimli ifadesiyle sizi bir melek olduğuna ikna edebilecek olan Lily, aynı şeyi müzikte de gayet güzel başarıyor. Siz eğlenceli şarkıları ve yumuşak sesiyle marshmellow tepelerinin üstünde koşuşturan pofuduk ayıcıkları hayal ederken, cinsel hayatından ya da uyuşturucudan bahsetmekten çekinmiyor. Bunun ne kadarı bilinçli bilinmez ama Lily hem kişiliği hem de yaptıklarıyla “Her gördüğüne/duyduğuna inanma” mesajını zihinlerimize iletiyor.
Müzikal yönünden bahsetmeye başlayıp kısa da olsa ilk albüm-ikinci albüm karşılaştırması yapmadan olmaz. Şahsi fikrim çok açık: It’s not me, it’s you parçalar açısından çok daha çeşitli, çok daha farklı şeyler bir arada. Bu sebepten dinlemesi daha keyifli, daha hoş. İşin içine bir miktar elektronik müziğin de dahil olması şahane olmuş.
Evet şarkıları güzel, eğlenceli falan filan ama Lily Allen’ın çoğunlukla sansasyonlarıyla ekranlarda yer aldığı da inkar edilemez bir gerçek. Kavgaları, açıklamaları, kıyafet seçimleri, tavırları… İşte tüm bunlar sayesinde İngiltere’de "ailelerin en onaylamadıkları insanlar" listesinde oldukça üst sıralarda yer alıyor. Gündemde kalmak isteyen pek çok ünlü kadınla aynı şeyleri yapmasına rağmen –ki bu dekolte kıyafetlerle başlayıp, göğüs frikiği, etek kazası, üstsüz pozlar, alkol, birilerini tartaklama vs. diye devam ediyor- onlardan daha fazla dikkat çekmesinin sebebi yaptıklarının arkasında dimdik durması. “Böyle bir şey olmasını hiç istemezdim, gerçekten çok üzgünüm” demek yerine gerçekleri söylemekten kaçınmayıp, insanların gözlerinin içine bakarak “I’ll take my clothes off and it’ll be shameless. Cause everyone knows, it’s how you get famous*” diyebilmesi ve demekle kalmayıp gerçekleştirmesi. Tamamıyla gerçek, tamamıyla kural nedir bilmeyen biri.
Bundan sonra gerek müzikal gerekse magazinsel anlamda ne yapacağı, karşımıza nasıl çıkacağını tahmin etmek gerçekten zor. Söylenebilecek tek bir şey var ki o da Lily’nin kendi istemediği sürece ekranlardan uzak kalmayacağı.
*02. The Fear – It’s not me it’s you"
0 yorum:
Yorum Gönder