Günah Keçisi
Stone Temple Pilots, 90'ların en bahtsız gruplarından biriydi kuşkusuz. Her zaman Seattle'ın dört büyük isminin (Nirvana, Pearl Jam, Alice in Chains, Soundgarden) gölgesinde kalmak, bir nevi 4+1 muamelesi görmek STP'nin değişmez kaderiydi desek yanlış olmaz herhalde. Lafta bu gruplarla aynı kefeye dahil edilebilirlerdi, ama aslında onlar çoğunlukla tartının diğer kefesinde bu dört grupla birer birer karşılaştırılmak ve nihayetinde yaftalanmak için hazır bekletiliyorlardı. Onlar müzik eleştirmenlerinin grunge patlamasından sonra aradığı oyuncaktı, sektörün günah keçisiydiler.

Evet, STP'nin üzerindeki lanetin tesiri büyüktü ama etkisi uzun sürmeyecekti. Eleştirmenlerin kapıldığı rüzgar zaten dinleyenler üzerinde etkisini göstermemişti, grup Core albümünde yakaladığı başarıyı Purple'da da devam ettirimişti. Sonrasında da art arda gelen albümleriyle dağılan birçok grubun arkasından adeta güç gösterisi yaptıkları söylenebilirdi ve biraz geç olacak ama artık değerleri/farklılıkları anlaşılmaya başlanmıştı.
Öncelikle bu adamlar hiçbir zaman Seattle'lı gruplar kadar depresif olmadılar. San Diego'lu olmaları sebebiyle üzerlerinde taşıdıkları Kaliforniyalı soundu ilk dikkati çeken şeydi belki kendileri hakkında. Aynı zamanda Seattle'lılar kadar inişli-çıkışlı bir müzikleri de yoktu; daha direkt şarkılar yapıyorlardı, şarkıların ayrımları keskindi. Sözlere gelince herhangi bir Seattle'lı grup kadar derin, anlaşılmaz ve melankolik yazmıyorlardı. Bunların yanısıra müziklerine birçok türden ögeler ekleyip zenginleştirmeyi kendilerine görev bilmişlerdi. Kimi zaman glam rock, kimi zaman psychedelic rock tadı alabiliyordunuz. Geneli 90'lar ve 70'ler dengesini tutturan bir soundları vardı. En basit anlamda sahici gitar müziği yaptıkları söylenebilir. Scott Weiland'ın vokalinin ise Layne Staley ve Eddie Vedder'a özellikle ilk albümdeki birkaç şarkıda (Wicked Garden, Creep) oldukça benzediği söylenebilir, lakin kendisinin birçok eleştirmenin dile getirdiği gibi 90'larda tamamiyle bu isimlerin birer kopyası olduğunu iddia etmek yanlış olacaktır. Zaten zamanında kendisinin vokali hakkında dile getirilmeyenler, dile getirilenlerden bir hayli fazladır (bkz. Algıda seçicilik). Nitekim sonradan dile getirilmeyenlerden yeni bir efsane yaratılmıştır orası ayrı.
2010: Rock'n Roll Strikes Back

Albümle ilgili ilk göze çarpan şey saf/katıksız rock müzik yapma çabası. Bu aslında STP'de yıllar yılı, derece derece gözlenen bir durumdu. Her albümde biraz daha saf bir müziğe doğru yol alıyor, daha tutarlı işler çıkarmaya çalışıyorlardı. Ama son albümde bu durum iyice ayyuka çıkmış. Şarkıların arasından farklı tarzıyla sivrilenler çok nadir (Samba Nova). Ve bu durumun bilinçli bir tercih olduğu çok açık. Bu halleriyle kendilerini en fazla benzettiğim isim biraz garip olacak ama Scott'ın eski grubu Velvet Revolver. Acaba satır aralarını dikkatlice okursak STP'nin tutumunu üzerine yapışan 4+1 etiketinden kurtulmak için ister istemez yaptığı bir şey olarak yorumlamamız doğru olur mu?

Son olarak albümü defalarca dinlemiş olmama rağmen “beğendim mi, beğenmedim mi?” bir türlü karar veremiyorum. Diğer bir deyişle, Stone Temple Pilots beni muallakta bırakan albümlerden biri oldu. Albümün saf rock handikapı aynı zamanda bir yönüyle albümün artılardan biri de olabilir. Kişiden kişiye değişecek bir durum teşkil ediyor. Özellikle 70'ler klasik rock tadında bir şeyler arayanlar için albüm biçilmiş kaftan. Yalnız eğer Core ve Purple tadında bir şeyler arıyorsanız, STP algınızın büyük bir kısmını çöpe atabilirsiniz.
1 yorum:
rolling stones bir gruptur. dergi degil.
rolling stone bir dergidir. grup degil.
Asik Hasan - 1913 - Kayseri
Yorum Gönder