Günün konser öncesi en göze batan sorunu son güncülerin bilet kuyruğuydu. Oradaki gerilimi tarif etmek güç olsa da Biletix'in günlerdir mail ve sms yoluyla bu tür bir yoğunluğun yaşanacağını duyurarak üstündeki suçu biraz azalttığını söyleyebiliriz. Nitekim konser başladığında dışarıda kalmış seyirci de yok gibiydi.
Konser alanıysa bilumum standlarıyla adeta bir festival alanıydı. Kadınlar tuvaletindeki inanılmaz kuyruk erkeklere festival dekorunu tamamlamak için oluşturulmuş bir öge gibi gelse de, erkekler tuvaletinden güvenlikçe yaka paça çıkarılan ve kapıda gözlerinde yaşlarla yalvaran kadınlar durumun vehametini gözler önüne serdi doğrusu.

Topluluk sahneyi terkederken konserin tadını çıkartanlar uzun süre kesilmeyen alkışlarıyla grubu tekrar geri getirdiler ve Daddy G gibi doğuştan cool bir insandan teşekkür aldılar. Aslında Massive Attack'ın bu turnesinin sıradan bir olayına ve setlist'in sıradan bir parçasına dönüşen bu bisler sevinci biraz azaltsa da, Splitting The Atom'a eşlik etmek için alkışlarını kesemeyen seyirciler için bu çok küçük bir ayrıntıydı. Unfinished Sympathy'de Deborah Miller ile kendimizden geçtikten sonra benim en çok beklediğim Atlas Air performasına gelmişti sıra. Albümde daha ilk dinleyişimde canlı performansını hayal etmeye başladığım ve İstanbul'a yine bir başka yakışan şarkıda arkadaki ekranda gösterilen dünya haritası, uçak seferleri, hızlıca geçen dünya şehirleriyle ve sonrasında markaların amblemleriyle küreselleşmeye başka bir gönderme yapılırken, o dayanılmaz ritimleri ve en sonunda tavana vuran ışık şovlarıyla ciddi anlamda beni kıvrandırarak beklentilerimi karşılamış oldu. Grup sahneden koşarak ayrılırken kendine yavaş yavaş gelen seyirci yeniden alkış-ıslıklara başladı ve Karmacoma'da sahne ve seyirciler topluca eğlenirken konser de sona ermiş oldu.
Kuruçeşme Arena'dan ayrılırken tadı damağımızda kalan konser nedeniyle önce çalınmayan parçalara üzülüp, sonra konserin güzelliğine yeniden şaşırıp sonra da Massive Attack'ın büyüklüğünü afilli cümlelerle bir kez daha ilan edip gelecek konser için ne kadar beklemek gerekeceğini tartışıyorduk. Müziğin evriminin, hatta belki de insan zihninin evriminin bu çok önemli örnekleriyle aynı havayı solumanın verdiği mutluluk, ülkemizde 4. kez yaşanan bu ders niteliğindeki şovdan ülkemiz müzisyenlerinin ne kadar faydalanabildiğini düşününce etkisini biraz yitiriyor doğrusu. Biletix ve Garanti'nin herkesi enayi yerine koyan bilet uygulamasını da görmezden gelirsek yine dinleyicilerine yıllarca anlatılacak bir gece hediye etti Massive Attack.
Son olarak bir müzisyen arkadaşımın seyirciyi oldukça etkileyen Türkçe ekran şovu ile ilgili yorumunu aktarmayı da borç bilirim: "Abazan Manowar bile bir paragraf ezerleyip gelmiş, Massive Attack bu, yapsın o kadarını da."
Not: Görseller Barış Gündüz'den (gunduzb) alınmıştır. Çok teşekkür ederiz.
0 yorum:
Yorum Gönder