18 Temmuz 2010 Pazar

Elif Şafak TED'deydi

Kurgu, sınırlar ve gerçeklik: Elif Şafak TED'deydi.



TED etkinliklerinin içerik ve heyecan olarak genellikle zirve yaptığı TEDGlobal kısmı, bu yıl Elif Şafak'ı da ağırladı.

Oxford'da düzenlenen etkinlikte Elif Şafak, hikayenin/kurgunun kimlik ve toplum üzerindeki etkileri eksenli bir konuşma yaptı.



TED'de görebileceğiniz her şey, çağrıştırdıkları ve zihni götürebileceği yerler itibariyle ziyadesiyle heyecan verici. Bu yılın TEDGlobal'ına Elif Şafak'ın katılıyor olması ise bir diğer heyecan verici unsur.

Sunumun ilk 10 dakikalık kısmının, Elif Şafak'ın kişisel deneyimleri ve hayat hikayesi üzerine kurulu olduğunu söylemek mümkün. Bu kısımda Elif Şafak'ın kurguya dair ilk denemelerini nasıl/ne zaman gerçekleştirdiğini, hayatının hangi dönemlerinde, nasıl sosyal ortamlarda, ne gibi koşullar altında yaşadığını dinlemek mümkün.

Alışıldık TED frekansı ve TED materyalleri hatırlandığında, konuşmanın ilk 10 dakikasının Elif Şafak üslubu ve dokunuşu üzerine yoğunlaşması başlangıçta şaşırtıcı geliyor. En nihayetinde TED, alışılabileni değiştirebilecek fikir ve uygulamalar üzerine kurulu; duyduğunuzda heyecanlandığınızı/şaşırdığınızı gizleyemeyeceğiniz fikirlerle dolu. Elif Şafak sunumunun ilk 10 dakikasında bu heyecanı sağlayacak, gri hücreleri yoracak ya da içerideki kıvılcımları ateşe dönüştürecek bir detay mevcut değil. Mevzubahis kısımda hayalkırıklığına uğramama ramak kaldığını itiraf etmem gerekiyor.

10 dakikalık girizgah kısmındaki kimi cümlelerin, konuşmanın iddiasını kalan sürede tetiklemek üzere serpiştirildiğini ise konuşma ilerledikçe anlıyorsunuz. Batı'yı bir Batılı gibi tecrübe ederken, Doğu gözlüklerini çıkarmamak ve Doğu'nun genelgeçer söylemlerine sarılmak artık çoğunuza sıkıcı gelebilir; ne de olsa bunları defalarca duyduk. Ancak kişisel deneyimlerinden/fikirlerinden (Konuşmanın içeriğine sadık kalarak 'hislerinden' demek de mümkün) yola çıkarak kurgulayan ve kurguladıklarıyla gerçekliğin değiştirilebileceğini, kurgulananların kurguda kaldıkları takdirde, çözülemeyeceği varsayılanları çözebileceğini iddia eden bir konuşmacı için Doğu-Batı sentezi güçlü bir argüman. Elif Şafak'ın hayatı boyunca deneyimlediği kültür farklılıkları ve söz hakkı bulduğunda dilinden düşürmediği ''Yolculuk/Göçebelik'' kavramı, milletlerin/etnik grupların birbirleri hakkında bildiklerinin fark yaratamaması halinde işe yaramaz olduğu iddiasıyla paralel. Konuşmanın içinde duyabileceğiniz, aforizma olmaya namzet diğerlerini keşfetmekse size kalsın. Sonuç itibariyle, ''Elif Şafak ve Hayatına Dair Notlar'' yoğunluğundaki ilk 10 dakikanın, konuşmanın geri kalanında sevindirici bir şekilde mevzubahis notlardan beslenen iddialara dönüştüğünü belirtmek mümkün.

TED 'kafası'nın bu konuşma sonrasında Türkiye'de daha geniş kitleler tarafından algılanacağını ve hatta geçen sene düzenlenen TedxReset, TedxIstanbul benzeri etkinliklerin sayısının artabileceğini söylemek mümkün.

Elif Şafak'ın TEDGlobal'da yer alacağını duyduğumda hatırıma gelen ve belki de Şafak'ın performansı hakkındaki beklentilerimi epey yükselten konuşmayı paylaşırken, her şeye rağmen gerçekten büyük bir önem arz eden bu gelişmenin, Türkiye'de TED'in henüz dokunamadığı zihinlere de ulaşabilmeyi mümkün kılmasını diliyorum.

Kıvanç duyduk.

Share This
Subscribe Here

2 yorum:

Yiğit Arda Türkoğlu on 18/7/10 5:16 ÖS dedi ki...

Gilbert'ün konuşması, metaforları bir insanın hayatına edebiyatın, klasın nasıl yansıyabileceğinin ayaklı bir göstergesi; bir satış hamlesinden çok daha fazlası.

Beklediğim şeyle karşılaşmaktan, Elif Şafak'ta yukarıda saydıklarımı görememekten üzüntü duydum.

berhan on 18/7/10 5:37 ÖS dedi ki...

sanırım o noktada gilbert ve şafak'ın "identity" meselesine daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor.

orada bile bu kimliğe bağlı olarak konuşuyor ve o kimlik üzerinden verdiği bir mesaj ile dikkate alınabiliyor.

belki de bu konuşmadan sonra gilbert benzeri daha ferah bir konuşma dinleyebiliriz o veya başka bir batı-dışı yazardan.

anlatılmak istenen mesele de bu sanırım.

ayrıca ben, gilbert'ten daha "batılı" bir konuşma dinlediğim için şaşırdım ve mutlu oldum. bu da bana şafak'ın bu "doğuyu keşfettim acayip derin" endeksli edebiyatının bir piyasa koklamasından çok hayat deneyimleri ile oluştuğu izlenimini verdi. yalnızca bir gün bu meselenin sıkıcılığını da farkedebilmesini umarım bu saatten sonra.

 
Avaz Avaz Dergisi

izliyorlardı

Avaz Avaz Copyright © 2011 BeMagazine Blogger Template is Designed by Blogger Template
In Collaboration with fifa