Oturmaya mı geldik?
Konser, şahaneydi!Sahne, şahaneydi!
Organizasyon, şahaneydi!
Küçükçiftlik Park, şahaneydi!
Dinlemeye gelenlerin bazıları, ya yorgundu ya da biz yerimizde durmak nedir bilmedik.
28 Haziran, yani dün gece, Küçükçiftlik Park'ta Metronomy & Two Door Cinema Club sahne aldı. Festival havasında geçen gecede iki önemli ismin sahne performanslarına tanık olmak fazlasıyla heyecan vericiydi.
Konser, Metronomy elemanlarının saat 20:45 sularında sahnede sırayla yerlerini almalarıyla hayat buldu. Kostümlerine özellikle bayıldığımız grubun ilk şarkısı, başımıza geleceklerden bizi haberdar eder nitelikteydi. Konserin ilk anlarına hakim olan sakin atmosfer The Bay, She Wants, Corinne, A Thing For Me gibi sevilen şarkıların performanslarıyla yerini dansa bıraktı. Maçka'nın ''LOOK! LOOK!'' çığlıklarıyla dolduğı konserde Everything Goes My Way, We Broke Free, Trouble ve Heartbreaker ile gözler doldu, şarkılara eşlik edildi çünkü Metronomy sahnedeydi ve en sevdiğimiz şarkılarını kanlı canlı dinliyorduk. Sıra Radio Ladio'ya geldiğinde Two Door Cinema Club'a dans edecek ayak kalmayacak diye düşünürken, ''What's your name, R A D I O OOOOOOO L A D I O OOOOOOO'' diyerek konserin en keyifli anlarına tanık olduk.
Şarkı aralarında Türkiye'ye ilk defa geldiklerini ve İstanbul'u çok beğendiklerini belirten Joseph Mount, samimiyeti ile bir kez daha kalplerimizi kazandı. Ayrıca başta Anna Prior'ın kostümü olmak üzere, Metronomy'nin stiline bayıldık.
Son şarkıları Loving Arm'da Gbenga Adelekan'ın vokalde yerini alması, büyüleyici sahne performansları, ve samimi tavırları beraberinde "keşke bitmese"ler ile geçen bir son on beş dakika getirdi. Ancak sırada Two Door Cinema Club vardı ve hazırlık gerekiyordu..
A O AA O A O!
What You Know, Do You Want It All, This Is The Life, Come Back Home heyecanla beklediğimiz şarkılardandı ama ne zaman başladı ne zaman bitti anlamadık. Bunun yanında bitse de gitsek tavrında hareket eden grubu da anlamadık.
Two Door Cinema Club'un sahnesi takdire şayan olsa da Metronomy'i daha samimi bulmuş olabiliriz. Dans edeceğiz diye sahneye çok odaklanamamış olmamız gerçeği de mümkün tabii.
Hani yılbaşını, doğum gününüzü veya çok özel bir günü günlerce beklersiniz de günü geldiğinde nasıl başlayıp nasıl bittiğini anlamazsınız. Bu konser de şahsım adına aynen öyle geçti. Aylardır heyecanla beklediğim iki önemli ismin İstanbul'da sahne alacak olması, gecenin gelmesi ve nasıl bittiğini bile anlayamamak...
Küçükçiftlik Park'ta bir after party iyi olurdu diye düşündük ancak ne dans etmeye ne de yürümeye halimiz kalmıştı. Dolu dolu geçen konser, etkilerini önümüzdeki haftalarda da gösterecek ve büyülü geceyi unutmak pek mümkün olmayacak. Tabii Mono'yu da unutmamak gerekiyor! Cumartesi gecesi için bugün iyi dinlenmekte fayda var!
Kaldığımız yerden:
3 yorum:
resimdekiler sizin konseri izleyen kadronuz mudur acaba?
Yalnızca biri. Yukarıda duran, Ahmet.
o zaman kendisinin yanında konser izleme sansına nail olduk grupça; tebrik eder, bitmeyen enerjisine hayranlıgımızı dile getiririz. ozellikle omuz ve boyun kıvraklıgı ile goz doldurdu.
Yorum Gönder