22 Kasım'a saatler kala...
Kasım ayı etkinlik takvimini girdiğimizde merakımızı yukarılara çeken konser haberi Babylon'da gerçekleşecek Fucked Up performansı olmuştu. Zira son iki yıldır hangi müzik mecrasını açsak hemen hemen her gün kendilerine dair haberlere rastlıyorduk. Punk, hardcore civarlarında müzik icra eden bir grubun indie müzik haberleriyle döşeli mecralarda sıkça yer alması "Neden ama?" sorularını elbette beraberinde getirmişti bizler için. Bu merak da zaman içinde yerini araştırma, tanışma sürecine bıraktı tabii.
Bu noktada Fucked Up'la olan tanışıklığım 2011 yazına tekabül ediyor. Haziran 2011'de yayınladıkları David Comes To Life albümü grup için de bir nevi dönüm noktası, daha geniş bir kitleye dokunmanın ilk adımları. Ancak belirmekte de fay var; 2011 yazına gelene kadar Torontolu altılı pek çok single'a ve iki albüme imza atmıştı hali hazırda. 2009'da Matador bünyesine dahil olmalarının 2011'deki çıkışlarına yadsınamaz bir katkı sağladığının da altını çizmek lazım. Biz tekrar grubun parlama noktası olan David Comes To Life'dan bahsedecek olursak; albüm 17 şarkıdan oluşuyor ve konsept sıfatını hakkıyla taşıyor. 78 dakikaya yayılan David'in hikayesinde zaman zaman agresyon zaman zaman depresyon kokluyoruz. Punk/hardcore yapmalarına karşın indie müzik mecralarında bu denli yer almalarına hak veriyoruz. Zira albüm özene bezene yapılmış; melodik, vurucu ve tertemiz. David'in hikayesine kulak kabartmak ziyadesiyle çekici.
Fucked Up'a ilişkin daha çekici şeyler de var tabii. Misal, isimlerinin teatral tarafı cezbedici. Gruba ilişkin asıl vurucu tarafsa sergiledikleri canlı performanslar. Keza verdikleri konserler esnasında vokalist Damian Abraham zaman zaman çırılçıplak kalabiliyor, yeri geliyor seyircilerin arasına karışıyor. Canlı performanslarının çılgınlığıyla nam salan ekibin Babylon'da sergileyeceği performansı merakla, içimiz titrer bir halde bekliyoruz. Orada olacağız ve bütün enerjimizi bu uğurda tüketeceğiz, yalan yok.
Bu da ufak çaplı ısınma turu olsun:
0 yorum:
Yorum Gönder