22 Kasım 2012 Perşembe

Tarih: Müziksever, Listeler ve Akademi Uyurken

Azalarak bitmemiz harika olmadı mı?

IQ değerlerinin eksileri gördüğü bir haftasonu akşamında, televizyonda playback yapan bir şarkıcının yapaylığında, Lana Del Rey’in kötü ötesi sahne performanslarında, her gün yenisi türeyen, albüm çıkara çıkara bitemeyen mankenlerde, belki müzik endüstrisinin olmasa da, gerçek müzikseverin kaybettiği şeyler var. Bunları yaratan teknolojilerin gelişmesine, bu sesleri daha dinlenebilir kıldığı için sevinmeli mi, bizi kandırdığı için üzülmeli mi ikileminden çıkmak zor. 22 sene öncesine ait, girişte bahsedilen her şeye rahmet okutacak hikayeyi duyan müziksever, belki bir cevap bulur. Belki de bulmaz.

1988 yılında Münih’te, prodüktör Frank Farian tarafından yaratılan bir grup olan Milli Vanilli, Fab Morvan ve Rob Pilatus’tan oluşan bir pop ikilisidir. Grup, ABD’de çıkardığı ilk albüm olan “Girl You Know It’s True” ile altı platin plak kazanmış, Billboard 200’de bir numaraya yükselmiş, albümün neredeyse yarısı hit olmuştur. Grubun müzik piyasasına fırtına gibi girişi, 22 Şubat 1990’da “En iyi Yeni Sanatçı” dalındaki Grammy ödülüyle zirvesini yapmıştır. Güzel hikaye. Aslında pek değil.

Grubun, röportajlarında kendisini hissettiren kötü İngilizcesi, grup hakkındaki ilk soru işaretlerini çizer. Soru işaretlerini kalınlaştıran, onları tarihe kazıyan olay ise 1989 yılının sonlarına doğru, MTV için düzenlenen bir konserde yaşanır. Konserde en ünlü şarkılarını söyleyen gruptan, bir anda bozuk plaklara taş çıkaracak bir performans gelir: “Girl you know it’s- Girl you know it’s…” Grup aynı mısrayı 7-8 kez söyledikten sonra sahneden kaçar, olay grubun yapımcıları tarafından hasıraltı edilir.

                                

Böylesine bir saçmalığın o dönemde dikkat çekmemesi 21. yüzyıl nesline garip gelebilir, sosyal medyanın iki onyıl arasında dünyaya çağ atlattığını belgeleyen belki de en güzel örneklerden biri de bu. Twitter’ın, Facebook’un varlığıyla Milli Vanilli’yi saniyeler içinde çökertecek skandal, o dönemde etkisini ancak bir sene içinde gösterir. Frank Farian, 15 Kasım 1990’da, bundan 22 yıl önce, grubun hiçbir şarkıda vokal yapmadığını, her şeyin “lip-synch” ile, grubun çalan şarkıya playback yapmasıyla yürüdüğünü itiraf eder. Bir Grammy ödülünün ilk ve son kez geri alındığı tarih, yine o günlere denk düşer. Milli Vanilli dünyayı kandırmış, ancak bu yalanla yaşamaya 2 yıl dayanabilmiştir.

İşin daha komik yanı, ikinci albüm için üretilen şarkılarla ne yapacağını bilemeyen yapımcı Frank Farian’ın, şarkılara “gerçekten” vokal yapan insanlarla “The Real Milli Vanilli” grubunu kurması, son saniyede kapağı değişen albümün tutmaması olur. Toplum, güzel seslere, güzel/yakışıklı yüzlerin eşlik etmesini istiyor. İkisinin de nadir bulunduğu, daha da nadir durumlarda eşleştiği bir dünyada, bazen Milli Vanilli’lerle uyutulmaya ihtiyaç duyulabilir. Çoğu yalan, ortaya çıkana dek güzeldir.

Share This
Subscribe Here

0 yorum:

 
Avaz Avaz Dergisi

izliyorlardı

Avaz Avaz Copyright © 2011 BeMagazine Blogger Template is Designed by Blogger Template
In Collaboration with fifa