Caz Festivali'ne yakışmayan olaylarla dolu bir gece...
18. İstanbul Caz Festivali'nin son demlerine gelmiş bulunuyoruz. Bu gece Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda Javier Limon'un Mujeres De Agua (Suyun Kadınları) isimli projesinin konsere gittik.
Mujeres De Agua konserlerinde pek çok güçlü ses yer alıyor. Bu gecenin dört ana konuğu, Akdeniz'in divaları olarak kabul edilen Buika, Aynur, Rita ve Glykeria.
Konserde Limon'un orkestrası ilginç ve iddialıydı, konukları da bir o kadar uyumlu. Konserin sonuna doğru Hüsnü Şenlendirici de orkestraya renk veren isimlerden biri oldu. Ancak, öncesinde Caz Festivali'nin en ilginç konseri olacağını umut ettiğimiz konserin ne yazık ki müzikal boyutundan çok yaşanan olaylar üzerine bir yazı yazmak zorundayız.
Aynur'a Çirkin Tezahüratlar
Maalesef ki konsere Aynur'a yapılan protesto gösterileri damgasını vurdu. Bir grup dinleyici, dün Diyarbakır'da terörüst saldırı sonucu 13 askerin ölmesi nedeniyle Aynur'un Kürtçe şarkı söylemesine tepki gösterdi. Konserde üçüncü sırada sahneye çıkan Aynur ilk şarkısını söyleyip alkışını aldı. Ancak ikinci şarkısına başlarken gelen bir haykırışla ağzına kadar dolu olan Harbiye Açıkhava Tiyatrosu tezahürata boğuldu. Protestocuların yuh sesleriyle, protestoyu protesto etmeye çalışanların alkışlarının birbirine karıştığı bir ortamda Aynur, türküsünü söylemeye devam etti. Gerginliğin iyice arttığı anda sloganlar atılmaya başlandı ve ne yazık ki kavga çıktı. Güvenlik görevlileri olaya müdahale etmeye çalıştıysa da öfkeyi yatıştırmaları kolay olmadı. Nitekim bir türlü dinmeyen bu tepki, Aynur'un üçüncü türküsünde de sürdü. Yuhalamalar ve sahneye atılan yabancı cisimler dolayısıyla Aynur, sahneden erken inmek zorunda kaldı.
Kısmet Buika'yaymış
Protestocular her ne kadar yatışmış gibi görünse de Aynur'un ardından sahneye çıkan Buika'nın performansı sırasında da sesler daha zayıf olsa da devam etti. Hatta üçüncü şarkısı Volver Volver esnasında bir grup seyirci İstiklal Marşı'nı okumaya başladı. Tam olarak ne olduğunu anlamayan Buika ise, "Dileyenlerle birlikte de şarkı söyleyebiliriz, mutluluk duyarım." diyerek durumu kotarmaya çalıştı.
Protestoyu Buika'nın performansına taşıyan kalabalık amfinin kalanından daha büyük bir tepki aldı ve maalesef bu bir başka kavgayı tetiklediyse de konserin devamında şaşırtıcı derecede ağır da olsa bir sakinleşme süreci baş gösterdi.
Konsere Devam
Olayların ertesinde konsere gelenlerin yaklaşık üçte biri ayrılınca huzursuzluk azalmış oldu. Sırasıyla iki etkileyici flamenko sesiyle uzunca bir giriş yapan konser ağır ritmiyle aslında dinleyici için zorlayan bir yana da sahipti diyebiliriz. Sahneye davet ettiği her sanatçıyı tek tek tanıtan ve onore eden Limon, pek çoğu için "most, best, special" kelimelerini sıkça kullanması itibariyle gecenin sonunda sevimli kahkahalarla karşılanmaya başladı. Ancak tüm bunların gerginliği almak isabetli davranışlar olduğunu düşünüyoruz. Muhtemelen konserin yoğun içeriği, uzun ve aralıksız olması sebebiyle izleyicinin algıları için zorlayıcı olduğunu da söylemeden geçmeyelim.
İKSV ise şu açıklamayı yaptı: "18. İstanbul Caz Festivali kapsamında gerçekleştirilen Mujeres de Agua konserinde yapılan protestoların son derece üzücü olduğunu düşünüyoruz. Sanat ve kültürün birleştirici rolünün unutulmaması gerektiğini, sanatın dilinin evrensel olduğunu hatırlatmak isteriz."
Bu geceki konserin caz festivalinin en ilgi çekeni olacağı kesin. Ancak İKSV'nin yaptığı açıklamaya katılıyor ve konserleri bu olaylar çerçevesinde anlatmak zorunda kalmaktan rahatsızlık duyuyoruz.
Share This
Subscribe Here
0 yorum:
Yorum Gönder