7 Temmuz 2011 Perşembe

Oradaydık: Jamie Cullum

Her eve lazım


Herkesin malumu ki son yıllarda bitpazarına nur yağıyor. Görülmemiş yıldızları arka arkaya misafir ediyoruz. İlk defa sahne alanların yanı sıra çok beğenilip ikinciye, üçüncüye hasıl-ı kelam tekrar tekrar çağrılan sanatçılarla da ihya oluyoruz.

Müzik ve performans endüstrisinin akşam pazarı bu güzide yaz mevsiminde, dün akşam İstanbul bir kez daha Jamie Cullum'ı ağırladı. Bu konserle birlikte Santralistanbul'un Kıyı Amfi'si görücüye çıktı, bir taşla iki kuş oldu.

KIYI AMFİ PEK KEYİFLİ

Güney meydanın çimleri Bilgi ve Bahçeşehir'e ilham oldu diyorlardı, yalan da sayılmaz. Taklitler de aslı kadar iyi yaşıyor şu noktada. Önünde geniş bir çim alana yayılmış minderler ve ferah standların arasından ismiyle müsemma kıyı amfiye giriş yaptık. Ferah ve hoş aydınlatılmış amfi mütevazi ama yeterli bir alana ve sahneye sahipti. Arkasındaki gecekondular, Ayasofya ve hilal eşliğindeki gece manzarası ise enfes bir dekordu. Bu denli güzel bir konser alanına sahip olup da tuvalet koymamaksa dillere destan bir eksikti! İçkinin serbest olduğu alanda tuvaleti dışarıda tilkiyle haşır neşir olunan bir noktaya koymalarını herkes ayakta alkışladı diyebiliriz.


JAMIE ONDAN KEYİFLİ

Besteleri kadar yeniden düzenlediği şarkılarla da sevilen sanatçı, caz standartlarından zamanında Frank Sinatra'nın sesiyle şanlanmış I Get A Kick Out of You ile giriş yaptı. İkinci şarkıya geçmeden yaptığı orta uzunluktaki pek tatlı giriş konuşmasıyla seyirciyi kendine bağlayan Cullum, Türk seyircisinde şaşmayan noktaya oynayarak Türkçe teşekkürler ve sağol denemeleriyle kalplerdeki yerini garantiledi.

SETLIST DE CULLUM DA UÇUYORDU



Giriş konuşmasının ardından konsere Get Your Way ile devam edildi. Bu şarkıda en az Cullum kadar sahneye ve işine hakim orkestra yaptığı doğaçlamayla gecenin gebe olduğu şovların işaretlerini verdi. Cullum bu şarkıda piyano-üstü-zıplayışlarının startını aldı ve akrobasi vaat ettiği gibi gece boyu sürdü.

Müzikal performansı kadar, hiç düşmeyen enerjisi, seyirciyle 'gerçek' teması yakalayabilmesi ve ani tepkilere atik ve çevik uyumuyla konser alanındaki kadın-erkek her bir bireyi hem sahneye hem kendisine bağladı. Konser çıkışında birebir şu cümle defalarca kulaklara değdi: "Alıp eve götüresim geldi"



GECEDEN ARTAKALAN UNUTULMAZ ANLAR

Cover Dediğin: Rihanna'nın Don't Stop The Music adlı parçasına yaptığı inanılmaz cover'a MJ'in scat sözlerini ve mini bir beatbox performansını hafif de ekoyla ekleyince bu kadar minik ve aslında çirkin bir adamın nasıl bir çekiciliğe ulaştığına bir kez daha şahit olduk.


Dans bizim doğamızda yoktu ama...: Caz standartlarından pek sevdiğimiz What A Difference A Day Makes yorumu 7. şarkı olarak başladığında az sonraki manzarayı sanıyorum hiçbirimiz beklemiyorduk. 5 şanslı çift sahnenin önüne fırladı ve düğün dansına başladı. Kimisine sevimli kimisine pek itici gelen bu performans Cullum tarafından heyecan ve takdirle karşılandı ve şarkı bitiminde birebir sarılması ve öpmesiyle nihayetlendi...

Bir İstek Bir Israr: I'm All Over It performansının ardından gelen aralıkta sahne kenarından Music Is Through parçası için istek yapan ablamızın dehşet verici haykırışı üzerine şakayla karışık takılmaktan kendini alamasa da sonrasında hanımefendinin gönlünü almak üzere piyano başına geçerek geride kalan tüm hanımlara da bir 'ayyyy' dedirtti.

Blues da vardı: These Are The Days parçasının finalinde 'Bu parçanın blues versiyonlu sonuna hazır mısınız?' sorusuna olumlu yanıt veren seyircilere 'Bunu siz istediniz, bir 25 dakika daha devam edecek' diyerek yeniden piyanosunun başına geçen Cullum, cazseverlerin içindeki blues damarına pek eğlenceli yollardan dokunmayı ihmal etmemiş oldu.


Ve bis tabii ki...: Konserin inanılmaz finalinin* ardından nam-ı diğer JC 'Bir iki parça daha dinlemek ister misiniz?' diyerek ilk bis parçasını gönlünden koparıp seyirciler fırlattı. Bu parçanın ardından kulise inen sanatçıyı sevenleri hayal kırıklığına uğratmayarak bitmeyen alkışlarla yeniden sahneye davet etti. Bu defa bir parça daha çalmasının ardından, orkestrasını kulise uğurlayıp seyirciyle başbaşa kalması ve Gran Torino'yla veda etmesi kremşantinin üstüne o son vişneyi kondurdu.


MUHTEŞEM FİNAL*

Tüm bunların ardından son parçaya gelindiğinde esas şovu civar camiin müezzini yaptı ve son parçanın girişinde yatsı ezanına başladı. İlk afallamanın ardından parçaya enstrümanla eşlik etme manevrasına geçen Cullum sevgi sempati çantasını artık taşırmacasına doldurmuş oldu ve ezanın sonuna dek bu ilginç doğaçlama devam etti. Ezanın sonlanmasının ardından 'Bu inanılmaz ana ve sese biz de bir karşılık vermliyiz, umarız bizi duyar' diyen Jamie, son parça olan High & Dry'ın melodisini tüm seyircilere söyleterek o andaki ambiyansı daha da güçlendirmiş oldu.



Son Bi Not: Bu organizasyonda anlayamadığım tek nokta -tatlı sonuçlar doğurmasına rağmen- senelerdir açıkhava ortamlarda gerçekleşen her konserinde bu ezan deneyimini yaşayan festival ekibinin neden artık sanatçılarla bu deneyimlerini paylaşmadıkları. Sahnedeki ebleme anı belki de onların bu yoğun tempodaki minik tatlı bir eğlencesi ve sanatçıya uyguladıkları bir çeşit sınavlarıdır kim bilir...
Share This
Subscribe Here

2 yorum:

scarlet on 7/7/11 5:47 ÖS dedi ki...

güzel bir konser değerlendirmesi olmuş, gerçekten keyifli bir konser oldu.

küçük bir not: jamie cullum'un konser öncesi ezan saatinden dakikası dakikasına haberi varmış :) https://twitter.com/jamiecullum/status/88667073609347072

tiyatrous on 8/7/11 11:51 ÖÖ dedi ki...

Tweet için pek teşekkür, süper oldu :)

 
Avaz Avaz Dergisi

izliyorlardı

Avaz Avaz Copyright © 2011 BeMagazine Blogger Template is Designed by Blogger Template
In Collaboration with fifa