Ve kader ağlarını ördü
Fakir Ama Gururlu: Henüz İngiliz aktör denilince aklımıza ilk gelen isim Hugh Grant. İlk karşılaşmamızla adını zihinlerimize kazıyacak adamsa tiyatro ile ilgileniyor. Tiyatro ile uğraşarak Tony Award'ı ve Theatre World Award'ı kazanabilir ama kalbimizi kazanmak istiyorsa, sinemada da boy göstermeli.
Biz Sevişiyoruz: Ve kader ağlarını ördü. The Talented Mr. Ripley'de bronz teni, renkli gözleri ve bohem havasıyla sevdik onu ve tabi ki ismini hemen not ettik: Jude Law. Ama o zaten bize ismini unutturmamaya kararlıydı. Önce BAFTA'da en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü kaptı. Sonra Cold Mountain ile aday olmadığı ödül bırakmadı üstelik Oscar'a da çok yaklaştı. Sonrasıysa seveni ve sevmeyeni ile Closer, Jude Law kalbimizin tek sahibi.
Bitmesin Bu Rüya: Sherlock Holmes: A Game Of Shadows ile 16 Aralık'ta sinemalarımıza konuk olacak. Ama biz daha da yaklaşsın istiyoruz. Hazır Kevin Spacey gelmişken, Al Pacino'nun geleceği kesinleşmişken Jude Law da gelse, Anna Christie'yi bir de İstanbul'da oynasa, bu rüya hiç bitmese.
0 yorum:
Yorum Gönder