Buz gibi, sağlam, tanıdık.
Evet, aynı tarzdaki İngiliz gruplarıyla benzerlikleri mevcut ama bir şekilde diğer gruplardan daha sağlam bir sound'a sahipler ve çok daha fazla çeşitlilik katabiliyorlar şarkılara; gerek şarkı içindeki değişimlerle olsun, gerek akustik versiyonlarıyla. Bu da sanırım Tom Smith vokalinin, her ne kadar düz duyuluyor olsa da, güzel evrilebiliyor olmasından kaynaklanıyor. Bir de ilham aldıkları isimlerin çeşitliliğinden: Echo & the Bunnymen, R.E.M., Joy Division, Nick Cave...
Hal böyleyken bu liste çok güzel oldu, buyrunuz:
10. You Don't Know Love
Tom Smith nasıl da duramıyor yerinde, bakın hele.
9. Blood
Hiç zorlamadan, içten.
8. Papillion
O tonda "papillion" nasıl çıkmıyor, belli değil. Çok yakışıyor, o ayrı.
7. The Racing Rats
Enstrümanların yarışı.
6. The Weigh of the World
Piyanodan ya da hafifleyen gitarlardan; daha yumuşak bir şarkı. Çünkü kimse bu yükü tek başına taşıyamaz.
Otistik duruşlar, bakışlar ve düşüşler.
4. An End Has a Start
Akustik versiyonu da olsa ruhundan hiçbir şey kaybetmeyen şarkı.
Oturduğumuz yerden kalkıp Münih'e kadar gitmemizi sağlayabilecek kadar iyi.
2. Escape the Nest
Kemanlar ve gitarlar beraber, can acıtana kadar.
Klibiyle, vokaliyle, baslarıyla, melodik yürüyüşüyleriyle, her şeyiyle.
0 yorum:
Yorum Gönder