Emma Shapplin, klasik müzikle başlayıp daha sonra yönünü rock müziğe yönelmesi ona her ne kadar aradığı müzikal özgürlüğü sağlasa da, sanatçı bununla birlikte çalıştığı müthiş müzisyenlerin de etkisiyle; opera etkisi hissettiren modern pop rock tarzını oluşturdu ve kendine has müzik tarzı ile dünya çapında bir yıldıza dönüştü.
İlk albümü Carmine Meo ile tüm dünya çapında yakaladığı başarısıyla, platin ödüllere hak kazanan Emma Shapplin ilk olarak Avrupa’da sesini duyurdu. Sanatçının Amerika’da tanınması ise Red Planet (Kırmızı Gezegen) filminin müziklerini yapan besteci Graeme Revell’ın film müziklerinden birini Shapplin’in söylemesini istemesiyle gerçekleşti. Revell, daha sonra Shapplin’in ikinci albümü Etterna'da da bazı parçalara imza attı.
Ana dili Fransızca olmasına rağmen, ilk iki albümünde İtalyanca şarkı söylemeyi tercih eden ve İtalyanca’nın şarkı gibi duyulduğunu ifade eden Shapplin; Yunanistan’da Akropolis, Moskova’da Kremlin Sarayı, Singapur’da Opera House gibi dünyanın dört bir yanındaki muazzam konser mekanlarında sahne aldı.
Ülkemizde de büyük beğeni toplayan Shapplin’in son albümü Macadam Flower'ın büyüleyici ve bir o kadar olgun sound’u son derece etkileyici.
0 yorum:
Yorum Gönder