Türkiye'de takvim referandum gününe yaklaşırken, çoğunlukla siyaset gündemine 1914 olayları ve Kıbrıs meselesi üzerinden dahil olan müzik, bu sefer iç siyasette bir polemik konusu oluşturdu. Muhalefete yakın kesimler tarafından "yalaka" hükümet tarafınca "özgürlükçü" olarak lanse edildi U2.
Tanımlama ve etiketlemenin envaî çeşitte yapılabileceğinin ispatı olan Türkiye'ye U2'nun yıllarca "gelmem" dedikten sonra gelmeye karar vermesinin altında yatan sır herkesçe farklı biçimlerde yorumlandı. Pozitif'in başarısı, İstanbul'un 2010 kültür başkenti seçilmesi ya da Türkiye'nin 90'lara nazaran çok daha temiz bir sayfa açtığı insan hakları sicili. Cevap her kesime göre farklı bir seçenek olarak görüldü.
Neden Değerli? : U2'nun konseri pek çok açıdan bir ilk ya da zirve olması açısından tarihe ve 2010'a izini bıraktı. U2 ilk defa turne kapsamında bu kadar düşük fiyatlara bilet satışının yapıldığı bir konser verdi. Bu fiyatlarda Avrupa Kültür Başkenti kapsamında bu konser için ayrılmış 1 milyon doların da etkisi var. Başta Hayati Yazıcı olmak üzere hükümet erkanınca konserin bir turizm yatırımı olarak görülmesini ispatlar nitelikte bir yatırım bu.
Türkiye'de verilmiş en kalabalık stadyum konseri olarak da kayıtlara geçti U2'nun bu ziyareti. Öte yandan insan hakları savunucularının Türkiye'ye kendi ayıbını öğrettiği Fehmi Tosun bu konserde bir kere daha anılırken, Zülfü Livaneli sahneye çıkıp Yiğidim Aslanım'ı seslendirdi. Böylece tarihinde ilk defa Türkiye'de konser veren efsane grup U2'nun Türkiye ziyareti İrlanda cumhurbaşkanının bu sene içerisinde yaptığı ziyaretten daha çok ses getirdi.
Tanımlama ve etiketlemenin envaî çeşitte yapılabileceğinin ispatı olan Türkiye'ye U2'nun yıllarca "gelmem" dedikten sonra gelmeye karar vermesinin altında yatan sır herkesçe farklı biçimlerde yorumlandı. Pozitif'in başarısı, İstanbul'un 2010 kültür başkenti seçilmesi ya da Türkiye'nin 90'lara nazaran çok daha temiz bir sayfa açtığı insan hakları sicili. Cevap her kesime göre farklı bir seçenek olarak görüldü.
Neden Değerli? : U2'nun konseri pek çok açıdan bir ilk ya da zirve olması açısından tarihe ve 2010'a izini bıraktı. U2 ilk defa turne kapsamında bu kadar düşük fiyatlara bilet satışının yapıldığı bir konser verdi. Bu fiyatlarda Avrupa Kültür Başkenti kapsamında bu konser için ayrılmış 1 milyon doların da etkisi var. Başta Hayati Yazıcı olmak üzere hükümet erkanınca konserin bir turizm yatırımı olarak görülmesini ispatlar nitelikte bir yatırım bu.
Türkiye'de verilmiş en kalabalık stadyum konseri olarak da kayıtlara geçti U2'nun bu ziyareti. Öte yandan insan hakları savunucularının Türkiye'ye kendi ayıbını öğrettiği Fehmi Tosun bu konserde bir kere daha anılırken, Zülfü Livaneli sahneye çıkıp Yiğidim Aslanım'ı seslendirdi. Böylece tarihinde ilk defa Türkiye'de konser veren efsane grup U2'nun Türkiye ziyareti İrlanda cumhurbaşkanının bu sene içerisinde yaptığı ziyaretten daha çok ses getirdi.
Neyi değiştirdi? : Basketbol şampiyonasındaki madalya töreninde yaşananlara benzer protestolar konsere damgasını vururken Bono bir kere daha "diplomatik" düzeyde bir konuk olduğunu bize hatırlattı. Sadece bir eğlence aracı olarak düşünülen müziğin aslında ne kadar da ciddi bir olgu olduğunu da gösterdi. Siyaset arenasına çekilen U2'nun Türkiye'de artık sadece hükümet-muhalefet eksenindeki tartışmalara malzeme olması ise gerek hayranları gerek müziği sadece müzik olarak ele almayanlar için rahatsızlık verici bir gelişme oldu. Sonuçta çoğu insana bir konserin siyaseti, siyasetin de bir konseri etkileyebileceğini gösterdi.
2011'de Ne Olur? : Türkiye ise gerçek anlamda büyük gruplarında turne güzergahına girmiş olduğunu bu festivalle ispat etti. Uzun yıllar yabancı büyük grupların konserlerine açlık çeken ülkede şimdi 2011 için gözler Radiohead'e naifçe çevrildi. Bakalım yaklaşan genel seçimler, biz müzikseverlere bir kıyak daha geçecek mi?
0 yorum:
Yorum Gönder