Sertab Erener ve Demir Demirkan, geçtiğimiz cumartesi akşamı Ovi Müzik Series by Nokia kapsamında düzenlenen Painted On Water konseriyle İKSV Salon’daydı. Konser yazısı yazarak yorumlarını bizimle paylaşan Aytuğ Şaşmaz'a teşekkür ederiz.
Konser, Erener ve Demirkan’ın ABD’de birlikte çıkardıkları Painted On Water albümünden şarkılarla sınırlı kalmadı. İki sanatçı da, solo albümlerinden birçok şarkı seslendirdi. Bu arada en başta belirteyim; İKSV Salon, seyirciyle yakın ilişki kurulacak performanslar için ne kadar iyi bir mekan olduğunu artık kanıtladı. Ses düzeninde bir problem yok. Sanatçılar da oldukça memnun göründü bu sahnede olmaktan.
Bendeniz, Sertab Erener’i 6. kez canlı seyrediyorum. Her seferinde, hem ne kadar iyi olduğunu, şarkılarını söylerken insanı alıp uzaklara götürecek bir sahne hakimiyeti kurduğunu, sesinin kayıttan gelircesine temiz olduğunu düşünüyorum, hem de seyirciyle bir türlü tam ilişki kuramadığını, kendisini kendi şarkılarına teslim edip konser boyu bir yolculuğa çıkaramadığını düşünüyorum. Bu konserde de yine bazı şarkılardaki performansına (Aslolan Aşktır’a, Bir Damla Gözlerimde’ye, Açık Adres’e) bayıldım. Böyle birkaç şarkıyı art arda söylediğinde, konser boyunca sürecek bir performans için umutlandım. Ama konserden sonra yine, büyülendim duygusu bir kenara, özleyemedim.
Bu bir ortak konser olduğundan, Demir Demirkan’la ortak projeleri Painted On Water’dan şarkılar seslendirildiğinden böyle olmuş olabilir. Painted On Water, çok iyi niyetlerle yola çıkıldığı belli, eli yüzü düzgün bir proje. Ama işte, bir sanatçının yolculuğundan ziyade, bir proje gibi. Sanki ABD’de önlerini açacak bir şey yapabilmek için türkülerin melodisinin gücünden medet ummuşlar. Arada tutan formüller var tabii. Mad Love, hem buruk hem de kıpır kıpır ediyor insanı yerinde. Diğer yandan, albümden 5-6 şarkı söylemiş olmalarından da anlaşılacağı üzere, proje yavaş yavaş rafa kalkıyor. Painted on Water’dan şarkılar dışında Demir Demirkan da, kişisel kariyerinin başından beri ortaya çıkardığı bütün hitleri (Zaferlerim, Belki, Göçmen, Aşktan Öte...) söyledi. Vokal performansı insanı mest etmiyor Sertab’ın yanında ama enstrümantal performansı şiir gibi.
Sertab, Painted On Water’ın promosyonunu 2009 başında ABD’de yaptıktan sonra dikkatini yeniden Türkçe pop kariyerine çevirmişti. Bu Böyle ve Açık Adres teklilerinin ardından, yaz başında yılın en fazla çalınan Türkçe albümlerinden biri olduğu söylenebilecek Rengarenk’i çıkarmıştı. Tüm bu 1,5 yıllık çaba başarılı olmuş gözüküyor: Geçen yaz Kuruçeşme Arena’yı dolduramayan sanatçı, bu yaz Açıkhava’da iğne atılacak boşluk bırakmadı. Soner Sarıkabadayı ve Pinhani’den Sinan Kaymakçı’dan alınan desteklerle kotarılan, çoğunlukla orta tempolu ve yalın sözlü melodilerden oluşan tutarlı şarkı listesi ve Sertab’ın olağanüstü yeteneğiyle bu şarkılara da oturtmayı bildiği büyülü vokal performansı albümü başarıya taşımıştı. Etkisi Cumartesi akşamı Salon konserinde de görüldü: Rengarenk’ten şarkılar hep bir ağızdan söylendi. Sertab da dördüncü klibin Asla şarkısına çekileceğinin haberini verdi.
Rengarenk iyi güzel de, Sertab neden eski albümlerden bu kadar az şarkı söylüyor? Ve neden eski albümlerden hep aynı şarkıları söylüyor? Aşk, Painted On Water’da da olması şerefine iki kez söylendi Cumartesi akşamı. Aşk dışında bir tek Aslolan Aşktır’ı duyabildik. Yara, Yanarım, Yolun Başı, İncelikler Yüzünden, Seyrüsefer, Mecbursun, Büyü de Gel, Vurulduk... Yüz Yüzeyim’in yüzüne neden bakılmıyor? Sertab, en güzel albümü Sertab Gibi’yi unutturmak mı istiyor? Yeni kariyerin hayırlı uğurlu olsun da, bu şarkı koleksiyonu konserlerde daha iyi kullanılamaz mı?
Geçen yıl, Kuruçeşme Arena konserine Oyun Bitti’yle başlayınca bir heyecan sarmıştı bünyeyi. Sertab, gerçekten de bu yıl, Mustafa Ceceli’yi yeni aranjörü olarak seçmesinin de etkisiyle, 90’ların daha saf ve akustik popuna dönüş için çok güzel adımlar attı. Elinde bunu cok iyi yapabilecegi bir şarkı koleksiyonu da olduğundan, şimdi sıra, eski ve yeni şarkıların dengeli bir biçimde harmanlandığı, kendi yolculuğuna odaklanan, seyirciye istemediği numaraların çektirilmediği, sarkilarin aralarina gereksiz atraksiyonların serpiştirilmediği, Sertab Gibi bir konser playlist'i yaratmakta.
Not: Yazıda gördüğünüz tüm fotoğraf ve videolar Nokia X6 ile çekilmiştir.
1 yorum:
eski şarkılara çok fazla yer vermemesi konusunda söylediklerinize katılıyorum. ancak kendisini ilk defa canlı izlediğim için durumun genele yayılıp yayılmayacağı ile ilgili düşünmemiş "painted on water" dışında Demir Demirkan ile beraber sahne aldıkları için zamanın bu kadarına elverdiğini düşünmüştüm. ancak şunu altını çizerek söylemem gerekir ki böyle tüyleri diken diken eden, billur bir ses çok az bulunur ve sahne performasları gerçekten çok başarılı. tabii bunu hissetmemizi sağlayan içerideki samimi sahne düzeni ve güçlü ses sistemini de atlamamak lazım.
Yorum Gönder