Bizim kız...
Ne kadar farkındasınızdır bilemiyorum ancak şöyle bir gerçek var ki son 3 yıldır Zooey Deschanel ile bir hayli içli dışlı yaşıyoruz. Gerek tumblr hesaplarından gerek blog'lardan ya da şöyle söyleyeyim; kişisel veya ana akım her türlü sosyal mecradan bir Zooey Deschanel çılgınlığıdır ki aldı başını gidiyor. Hayır, hayır bu duruma istinaden mızmızlanmıyorum ancak ayılıp bayılmadığım da aşikar. Zira Zooey Deschanel ile ilgili bu yazıyı yazma aşamasındayken vardığım son nokta her defasında "Cici indie kız imajı nereye kadar?"a dayandı. Zooey Deschanel'i bağrıma basma sürecini ve hayranlığımın geleceğine ilişkin vardığım umutsuz noktayı şöyle özetlememde fayda var;
- Zooey Deschanel'i fark edenler güruhuna giriş sebebim elbette çoğumuz gibi 500 Days Of Summer'a tekabül ediyor. 500 Days Of Summer'da gördüğüm şey itiraf etmeliyim ki inanılmaz derecede ruhumu okşamıştı. Keza alışılmış "gönülçelen" kadın modelinin çok daha uzağında konumlanıyordu Deschanel'in canlandırdığı karakter. Bir hayli özgündü, seksiydi ancak seksapalitesini gözüme gözüme sokup rahatsız etmiyordu. Seksi olduğu kadar sevimliydi de. Hatta o kadar sevimliydi ki kıskanmaya veya kıl olmaya kıyamıyordu insan. Bağımsız "hipster" filmlerin istilasına uğramaya başladığımız o dönemlerde elbette Zooey Deschanel'in peşine takılmakta ve geçmiş işlerini deşmekte bir sakınca görmedim.
- Zooey Deschanel'i araştırdıkça daha çok sevdim ve benimsedim. Gafil avlandığım Summer karakterinin çok uzağında değildi Deschanel. Rutininde de çiçekli elbiseler giyen, buram buram "vintage" kokan, renkli saç bantları takan biriydi -ki yaratmış olduğu imaj, dış görünüşü hep bir adım ileri gitmesindeki en büyük kozu oldu. Sergilediği profil çok çok uzağımızda değildi; hep bizden biriydi senin gibiydi veya benim gibiydi. Diğer bir deyişle Zooey Deschanel, ne bir Penelope Cruz ne de bir Nicole Kidman ayarında oldu.
- Yaşam tarzlarımıza rahatlıkla dokunan, "bizim kız" kıvamındaki Zooey Deschanel'i diğerlerinden bir tık ileri taşıyan diğer bir husussa hem erkekler hem de kadınlar tarafından sahiplenilmesi. Erkekler için seksi, eğlenceli ve doğal halleri cezbediciyken kadınlar safında da bağımsız duruşu, zekası ve bağ kurulabilir olması Deschanel'i cazip kıldı. İçimizde büyüttüğümüz sevgi, "bizim kız"ın yaydığı pozitif enerji ve medyanın da "gazlamasıyla" bir de baktık ki Zooey Deschanel paylaştıkça daha çok sahiplendiğimiz bir ikona dönüşmüş. Zira kendisine iPhone 4S/Siri reklamında dahi rastlayabiliyoruz.
- Sosyal medyayı kullanım şekline değinmekte de fayda var; hemen hemen her gün instagram'dan yayınladığı fotoğrafları, facebook sayfasında kurduğu hiyerarşi kokmayan iletişimi ve sürekli güncel/bağlı oluşunun PR'ına yadsınamaz katkılarının olduğu aşikar. Yaptığı her işi, kendi üslubuyla paylaşıyor olması da yapmış olduğu reklamları irite edici kılmıyor tabii. Vakti zamanında şöyle bir paylaşımda bulunmuştu ki gerçekten favorim:
- Buraya kadar hepimizin hem fikir olduğu kanaatindeyim. Ve bütün bunlar iyi, güzel ve hoş şeyler tabii ki ancak yaptığı işlere baktığım zaman maruz kaldığım aynı bakış, aynı gülüş, aynı mimikler, aynı tarz kıyafetler ve aynı tavır duyduğum merakın ve heyecanın yerini geçen yıllar zarfında öngörüye bıraktı. She&Him vasıtasıyla sunmuş olduğu müzisyen yanı veya New Girl'de sergilediği "nerd" tarafı o kadar tahmin edilebilir ki "Şaşırt beni artık Zooey!" diye isyan edesi geliyor insanın. Var olduğu sanat kolları farklılaşıyor olsa dahi "cici indie kız" imajının tek tık ilerisine bile gidemiyor. Zooey Deschanel'i bağrıma basmış biri olarak şöyle yaratıcı bir müzisyen veya böyle fevkalade oyuncu kıvamında argümanlar ileri süremiyorum. Diyebildiğim tek şey; Zooey Deschanel'in tatlı ve doğal oluşu. Zira o farklı imajının altında hep aynı tutum ve tekdüzelik yatıyor. Şu an 32 yaşında olan genç oyuncu 8 yıl sonra da hulahop çevirdiği videolarına devam mı edecek veya bir nesli Summer'laştırdığıyla mı kalacak merak ediyorum.
1 yorum:
Yorum Gönder