18 Nisan 2010 Pazar

Oradaydık: KoroFest St. Antuan Kilisesi Konseri

İstanbul'a melek ziyareti. 






Korofest'in üçüncü gününde St.Antuan Kilisesi'nde verilen konser, İstanbul'un 2010 kültür başkentliği nedeniyle kulaklara daha sık çalınan İstanbul'un medeniyetlerin buluştuğu bir yer olduğu gerçeğini deneyimlemek için ideal bir fırsattı. Hızlı bir başlangıç yaparak katılımcılarına harika anlar yaşatan Korofest 2010'un bel kemiğini oluşturan bu konser, katılımcıları mest edecek bir güzellikte gerçekleşti.

Saha avantajını (St.Antuan ve Katolik akustiği) oldukça iyi kullandıkları takdirde Camerata Vocale Hannover (Almanya), Cantemus Mixed Choir (Macaristan) ve Sahakyan Korosu için her şey uygundu. Sıcak bir günün ertesinde tüm rahatlatıcı serinliği ile İstanbul, cuma akşamlarının vazgeçilmezi olarak karşımıza çıkan İstiklal Caddesi ve o gece yaşanacaklardan adeta haberdar bir izleyici gürûhu


Kilisenin yoğun bir şatafattan uzak, görkemli ve sade sayılabilecek iç mimarisi izleyicilerin dikkatini korolara ve icra ettikleri parçalara yöneltmesini kolaylaştıran önemli bir etken oldu. Sahneye ilk sırada çıkan Camerata Vocal Hannover dinleyicilere gecenin devamında karşılaşacaklarını önceden bildiren programdan daha fazlasını anlattı, bu programın yetersiz olmasından değil söz konusu koronun performansından kaynaklanıyor. Hiçbir talihsiz sürpriz yaşanmadı. Isınma turları atan katılımcıların bir takım "ısınma esnasında meydana gelen sakatlıklar"ını dahil ettiğimizde dahi her şey olması gerektiği gibi durdu.

Ara verilmeden geçilen ikinci kısımda sahneye 1703 yılında Samatya'daki Surp Kevork Ermeni Kilisesince kurulan Sahakyan Korosu'nun günümüzdeki temsilcileri çıktılar. Oldukça kalabalık bir kadro ve yerlilik faktörleri de göz önünde bulundurulduğunda geceye katılan dinleyicilerin sayıca çoğunluğunun Sahakyan Korosu için geldiği anlaşılıyordu. Sahakyan Korosu son derece samimi ve temaya uygun bir performans gerçekleştirdi. Sıra Paskalya'yı geride bırakmış bir kiliseye meleklerin tekrar ziyaret etmesine gelmişti nitekim öyle de oldu.

Korofest 2010'un en ağır toplarından olan Cantemus Mixed Choir, Orta Avrupa'nın post-sovyet verimsizliğini reddederek Macar dehasının parlaklığına alamet bir yenilikçilik-yeteneklilik dengesi ile muhteşem bir gösteri-dinleti ortaya koydu. Çoğunlukla duru bir güzellikle bilinen koro müziğinde bu duruluk çerçevesi genelde bu müziğin haksız yere öteki ve soğuk görülmesine yol açmıştır. Cantemus bu duruluk çerçevesini aşmadan, disiplinini de elden bırakmadan insana ferahlık verip onu korkulardan arındırmayı o meşhur Cebrail'in kalpten korkuyu atmasını ilham alarak başarıyor. Zira böylesi bir figürün insan kalbinde korku değil ferahlık uyandırması için ancak bir melek sıfatında olması gerekirdi.Cantemus, St.Antuan'ın uzun tarihinde bir nokta gibi kalacak da olsa güzel bir iz bırakmayı başardı. İlahî bir sahnenin bitişinde olduğu gibi yavaş ve muhtabını son derece memnun bırakan ancak gelecekte "vuslat" kavramını hayatına sokan Cantemus'un vedası tüm katılımcılar tarafından ayakta alkışlandı.

Sıra o vuslatı beklemekte derken, gecenin yapımında emeği geçen tüm Korofest ekibinin de katılımcıları bir minnet borcu içine soktukları gerçeğini de hatırlatmak isteriz.
Share This
Subscribe Here

0 yorum:

 
Avaz Avaz Dergisi

izliyorlardı

Avaz Avaz Copyright © 2011 BeMagazine Blogger Template is Designed by Blogger Template
In Collaboration with fifa