Uyuyamadığı için müzik yapan adam ve ateş böcekleri
MTV’nin kendisiyle büyümüş insanda yarattığı garip bir etki var. Bilmem bilir misiniz ama kendisiyle yollarını ayırmış bünyelerde yeniden yolların kesişmesi durumunda arkadaş evi olsun, cafe olsun, hatta belki de hastane lobisi olsun zaman mekan tanımadan kilitlenme hali yaratıyor. İşte yine böyle bir kilitlenme anında edindim Owl City’nin varlığına dair şu an sahip olduğum farkındalığı. Ekrana sabitlenmiş gözlerle “Ne ki bu?” diye sordum, “Dinle bir bak çok seveceksin. Klibi de çok tatlı.” dedi arkadaşım. Dinledim.
Kendisiyle ilgili fikir beyan etmeden önce kısa bir bilgi aktarımında bulunmak gerekir pek tabii. Son zamanlarda patlayan pek çok isim gibi yine Myspace çıkışlı bir proje Owl City. Projenin ana karakteri, hatta tek karakteri Adam Young hakkındaysa ilk kayıtlarını evinin bodrumunda yapmış hayalperest bir uyuyamayan olduğundan fazlasını henüz pek kimse bilmiyor. Billboard’un yaklaşık 30 listesinde yerini aldığını; üstelik Hot 100, Rock Albums, Dance/Electronic Albums listelerinde birinciliğe kadar yükseldiğini de belirtmek fena olmaz .
Eğer Fireflies isimli şarkılarının klibini gördüyseniz, muhtemelen sizin de ilk düşündüğünüz şey şarkının da klibin de ne kadar tatlı olduğudur. Görmediyseniz de gördüğünüzde çok büyük ihtimalle bu tepkiyi vereceksiniz. Şarkı ve klibin her saniyesine yayılmış bu tatlılık hali başkalarında nasıl etkiler yapıyor pek bilemiyorum ama albümün tamamını dinleme eğilimi içinde olanlara bir uyarım var: Çok tatlı! Normal bir insanın kaldıramayacağı kadar…
Açık konuşmak gerekirse bu yazıyı yazacak olmasaydım hiçbir güç bana Ocean Eyes’ı, üstelik 2 CD’lik deluxe versiyonunu baştan sona dinletemezdi. Bütün şarkılarda aynı ton, aynı vokal ve hatta aynı tempoyla öldürmeyip süründüren cinsinden çünkü... Şarkılardaki manasız mutluluk hali –en acıklısını dinlerken bile değil mutsuz olmak azıcık içinizin burulması mümkün değil- bir noktadan sonra korkutucu bir hal almaya başlıyor. Şaka bir yana Care Bears kafası yaşayan yetişkin bir adam söz konusu. İnsanın Dental Care isimli şarkıyı dinlerken Nil Karaibrahimgil’in Kek şarkısının aslında ne kadar manalı olduğunu düşünmekten kendini alamıyor olduğunu söylersem biraz daha net anlaşılabilirim sanırım.
Dinleme sürecinin zihinsel faaliyetlerimi sağlıklı bir şekilde devam ettirebildiğim kısmına bakarak –ki bu kısım yakında yeni klibiyle kendini göstermesi beklenen Vanilla Twilight isimli 11. parçaya kadar olan kısım oluyor- Owl City’nin eksikliğini hissetmeyeceğinizi söyleyebilirim. Öte yandan yiğidi öldürüp hakkını yememe durumu var ki bu da kim ne derse desin Owl City’i bir süre daha görüp duyacağımız gerçeğini göz ardı etmemi engelliyor. Her ne kadar bir bütün olarak ele alındığında insanı daraltan bir albüm de olsa teker teker gayet rahat tüketilebilir, shuffle modunda karşınıza çıktığında geçmek istemeyeceğiniz parçalara ev sahipliği yapıyor Ocean Eyes. Bu sebepten belki kitleleri peşinden sürüklemez ama Adam Young’a Mtv sınırları içinde güvenli bir yer edindirebilir gibi duruyor.
Ve işte her şeyi başlatan o klibi izlememiş olanlar için geliyor:
Share This
Subscribe Here
1 yorum:
Uykusuzluğun böyle 'şeker' kafa yaptığını daha önce tecrübe etmedim ama bu minvalde bir şeyi tetikliyorsa eğer cidden, şaşkınlığımı gizleyemiyorum.
Owl City'i sevdim ama Mika? Hatta Mika- We Are Golden videosu?
21. yüzyılda ''kadın'' profilinin değişmesiyle beraber(ağırlıklı olarak kadınların daha uzun bir aralıkta doğum yapabilmesi, doğumların ertelenebilmesi ve bu yüzden ''Çocuk da yaparım, kariyer de'' mottosunun altının sonunda dolmasıyla) erkek profili de değişti. 35'in yeni 20'ler olduğuna kadar uzanıyor mevzu erkekler açısından; tüketim alışkanlıkları ve hayatlarındaki dönme noktalarına verdikleri tepkilere bakıldığında.
Bu durum tabii ki bir başka yazı konusu:) Yine de Mika ve Owl City örnekleri için aydınlatıcı.
Yorum Gönder