Aşkın azabı
Orjinal kulaklık parası çıkarmak için aç gezen öğrenci kişiler, iPod'unu bulmadan sokağa çıkmamak adına işe/derse/toplantıya sürekli geç kalanlar, sırf muhabbet etmek zorunda kalıp müziği kapatmamak adına sağda solda karşılaştığında tanıdıklarını görmezden gelenler...
iPod bağımlılığı her yerde.
On the Go: iPod'un hayatlarımıza girerken yaşam tarzlarımız içerisinde kendine yer açmak yerine onu yeniden şekillendirmeyi tercih etmesi aslında iPod çılgınlığını tahmin edilebilir kılan noktalardan biriydi. Her yeni ürün, yeni teknik özelliklerin yanı sıra hayat tarzınıza ekleyebileceğiniz yeni artıları da sunmaktan çekinmedi. Daha hafif, daha renkli, daha eğlenceli, daha hareketli, daha...
Shuffle: Aynı anda hem çok popüler, hem de herkes tarafından sevilen olamazsınız. Popülarite memnuniyetsizlerin, dedikoducuların, şüphecilerin ve aslında objektif ve gerçekçilerin de dikkatlerini en az sizi sevenlerinki kadar üzerinize çekecektir. Nitekim öyle de oldu. iPod önce işitme kaybı yarattı. Ardından arkadaşların arkadaşlarından belli bir süre sonra bozulacak şekilde üretildiklerine dair bir takım duyumlar alınıp başka arkadaşların arkadaşlarına iletilmek üzere zihinlerin en güvenli yerlerine kaldırıldılar. Yeni iPodların piyasaya sürülme sıklığı, dost meclislerinde kullanıcısı olmayanların da en çok katılım gösterebildiği iPod konusu olarak baş tacı edildi. Kısacası cep yakmaktan asosyalliğe sebep olmaya uzanan bir skalada, pek çok şeyin günahı üzerine yüklendi. iPod'u sevmememiz için onlarca neden sunuldu.
"iPod, Therefore I Am": Her şeye rağmen sevmeye devam ettik. Sadakat güzel şey fakat konu iPod olunca bağlılık ve bağımlılık arasındaki çizgi her zamankinden çok daha ince. Bağımlılığın sizden götürdüklerini yok saymak oldukça normal. Yine de iPod'unuza karşı hissettiklerinizin sebebini kelimelerle ifade edemiyorsanız durup düşünmek gerekebilir.
.
0 yorum:
Yorum Gönder