Tüm albümler gerçek birer çağrı mekanizmasıdır.
Albümle İlk Bakışmamız
Çoğu zaman bir müzik markete ya da kitapçıya uğradığımızda ilgimizi ilk çeken nesnelerden birinin müzik albümleri olduğunu görürüz. çeşitli kategorizasyonlarla (müzik türü - alfabetik sıralama vs) doğrudan tüketiciye hitap eden ve onun alım gücünü kolaylaştıran bu albümler ilk bakışta yaklaşık on şarkıdan oluşan bir nesneymiş gibi görünse de bizi bu albümlere asıl çekenin albümün kapağı, albümdeki şarkıların isimleri ve son zamanlardaki değişik paketleme şekilleri (ürünün sunuş biçimi) olduğunu neredeyse fark etmeyiz bile. Bir anlamda herhangi bir müzik albümüne bizi yaklaştıran ilk adımda albümdeki gizlenmiş emeğin imajıdır. Albümün içeriğinin ne olduğunu öğrenmek için adım atarız ama onu bize çeken albümün nasıl piyasaya sürüldüğüdür aslında. Daha doğrusu albümdeki şarkılardan önce o albümün stüdyo dışı emeği tüketicide kabul görür.
Albümü Aldıktan Sonra
bir müzik CD'sini ilk elimize aldıktan sonraki süreçte çoğunlukla albümdeki şarkıların sözlerine ve resimlere dikkatimizi veririz. Doğrudan verilen emeğin bir gösterimi olan albüm içeriği ile beraber dinleyici de aktif konuma geçer ve o emeğin tanığı olur. Fakat burada asıl önemli olan neredeyse tüm bu içeriğin şarkıların kendisinden daha büyük etki yaratmasının amaçlanmasıdır. Son dönem albümlerinin çoğunda müzisyenin birden çok fotosu ve sanatçının el yazısından çıkan şarkı kağıdının fotolarının albüm içeriğine dahil olmasıyla bizler dinleyici olmaktan çok birer "fan" olma yolunda hızla ilerleriz.
Dinleyicinin imaja kurban edilmesinin resmidir desek yeridir.
Bu şarkının sözleri Mark Sandman'ın el yazısından okunsaydı belki de kutsal bir metni andıracaktı. |
Bunlar bir zamanların kasetlerinde ya da taş plaklarında da nisbeten oldu. Ama gizlenmiş emek ilk defa bu kadar göze batar oldu, değer kazandı. Bu da dinleyicide olması gerekenin dışında bir etki yarattı ve bir müzik albümünü satın almak (onu sadece elimize alıp bakmak bile) dinleyicinin esas ihtiyacını karşılamaktan
çok bir nevi ruhsal beğeni dürtülerini harekete geçiren bir durum oldu.
0 yorum:
Yorum Gönder