25 Şubat 2011 Cuma

Akademi: Black Swan

Şizofreni hiç bu kadar güzel görünmemişti...


Çünkü aslında şizofreni, toplumun deli sıfatını en çok yakıştırdığı psikiyatrik hastalık. Çünkü filmde Natalie Portman başrol oyuncusu, hem de bir balerin olarak. Çünkü filmin yönetmeni Darren Aronofsky. Alında sonuncu nedende şüphelerim var, güzelden ziyade çarpıcı, çekici, göz kamaştırıcı, gergin sıfatlarının bütününü atfetmek gerekiyor sanırım.

Kırmızı halı: Bir dönemin ergenleri Requiem for a Dream Aronofsky'ye hayran oldu, Wrestler ile bu işlerin sonunun gelmeyeeceğini anladı. Black Swan bu ilerleyiş içerisinde beklenen düzeyde sansasyon yaratmayı başardı. Bunu karşılığını ödüllerle ve övgülerle alıyor zaten. Filmin Oscar'a giden yolu da buralardan geçiyor zaten ancak Oscar için parlayıp parlamayacağını o gün gösterecek.

The nominees are... : Üst kurgusunda Kuğu Gölü balesi gibi masum olduğu düşünülen bir yapıtın kirletilmiş olarak sunuluyor olması, sanıyorum, en çarpıcı tarafı filmin. Tabii bu ne kadar başka tür konularla daha süslenmiş olsa da her şey bütününe uygun ve ince düşünülmüş bir şekilde sunuluyor. İşin sırrı ise ana karaktere hiçbir duygu geliştiremiyor olmak. Bu da Aronofsky imzası.

And the Oscar goes to... : Gerçekçi olalım, bu film aslında Akademi'nin ödülü vermek isteyeceği bir film değil, hele ki karşısında The Social Network gibi bugünün dünyasını yansıtan, The King's Speech gibi çelişkiler sunarak genel yargıları sorgulayan, hatta Inception gibi ilginç fikirleriyle ve bunu büyük stüdyo ürünü olarak sunuyor olmasıyla algılarla oynayan filmler ile yarışıyorken. Belki en iyi film ödülüne layık görülmeyecek ama aday olduğu beş kategoriden en az birini alma ihtimali çok yüksek.

Share This
Subscribe Here

0 yorum:

 
Avaz Avaz Dergisi

izliyorlardı

Avaz Avaz Copyright © 2011 BeMagazine Blogger Template is Designed by Blogger Template
In Collaboration with fifa